"tüpüne" - Traduction Turc en Arabe

    • أنبوب
        
    Dediklerin doğru çıkmazsa, seni o test tüpüne kendi ellerimle tıkarım. Open Subtitles إذا لم يفلح الأمر، أنا سأعيدك إلى أنبوب الإختبار بنفسي
    Yani biri tüpüne araba egzozundan çıkan dumanı mı koydu? Open Subtitles تقول ان احدهم ملئ أنبوب الغطس بغاز عادم سيارة
    Drenaj tüpüne yol göstermesi için ultrason kullanacağım. Open Subtitles سوف أستعمل التصوير الصوتي لتوجيه أنبوب الصرف
    Göğüs tüpüne ihtiyacı olacak aynı zamanda. - Kahretsin, kan yok. Sol sende mi? Open Subtitles .هو سوف يحتاج الى أنبوب للصدر أيضا اللعنه, لا دماء, هل تمكنت من الجهة اليسار ؟
    Lois, intübasyona hazır ol. Doug, göğüs tüpüne ihtiyacımız olacak. Open Subtitles ({\pos(192,230)}،لويس) استعد لزرع أنبوب التنفس (دودج)، سنحتاج إلى أنبوب الصدر.
    Bu adamın göğüs tüpüne ihtiyacı var. Open Subtitles هذا الرجل يحتاج إلى أنبوب الصدر.
    Topladıkları domateslerin kabuklarını soyup bir deney tüpüne koyup DNA oluşturmak için kimyasallar ile karıştırararak evdeki DNA kopyalayıcısıyla bu domateslerin genetik olarak işlenmiş özelliklerini test ediyorlardı. TED كانوا يفحصون البندورة التي اقتطفوها، يأخذون النسيج من غلافها، ويضعونه في أنبوب اختبار، يمزجونه مع مواد كيميائية لاستخلاص الحمض النووي ثم يستخدمون ناسخ الحمض النووي المنزلي ليختبروا خصائص الهندسة الوراثية لتلك البندورة.
    E. coli'yi alırsanız ve bir test tüpüne kapatırsanız, yiyeceksiz veya besinsiz aylarca, yıllarca orada bırakırsanız, tabii ki hücrelerin çoğu ölüyor çünkü açlar. TED لو أنك أخذت ميكروبات من المستوى "E. coli" ثم أخضعتها في أنبوب الفحص، من دون أي تغذية، وتركتها في هذا الأنبوب لشهور أو لسنين، بالطبع، أغلب الخلايا سوف تموت، بسبب الحرمان من الغذاء.
    Javier'ın spermi bir test tüpüne koyuyor ve Samuel'ın 49 yaşındaki teyzesine yerleştiriyorlar. Open Subtitles (سيضعها في أنبوب اختبار مع منيْ (خافيير .ثم سيزرعوها في خالة (سامويل) ذات الـ49 سنة
    Hayır, ama nefesi azaldığı ve nabzı düşük olduğu için Janelle'in yeni bir göğüs tüpüne ihtiyacı var. Open Subtitles لا, لكنمع صوتالأنفاسالمتقطعوانخفاض الأوكسجين, تظن أن (جانيل) ستحتاج إلى أنبوب صدري
    Göğüs tüpüne ihtiyacım olacak. Open Subtitles سأحتاج إلى أنبوب صدريّ
    Diş macunu tüpüne benziyorum. Open Subtitles أبدو مثل أنبوب معجون الأسنان "
    Spike'ın çıplak tablosunu rulo yapıp poster tüpüne koydum. Open Subtitles طويت اللوحة العارية لـ(سبايك) ووضعتها في أنبوب ملصق
    "Mr. Giuliani'nin test tüpüne başka bir kan damlamış ve bu da kollesrol sayısını olduğundan 150 fazla çıkmasına neden olmuş. Open Subtitles "إتضح أن بعض الدماء سُكب داخل أنبوب إختبار السيد (جولياني)، ما أدى إلى إرتفاع نسبة الكولسترول لديه... بمقدار 150 نقطة أعلى...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus