| Mezarlık vardiyası. O yer tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | فترتى بالمقبرة هذا المكان يخيفنى |
| Bu şey tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | هذا يخيفنى جداً |
| Evet, anladım ve bu dediğin tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | نعم, اظن انني اعلم ما تحاول قوله و ذلك يفزعني |
| Aslında tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | إنه يفزعني في الحقيقة |
| Kabul etmeliyim ki zombiler hakkındaki tüm bu konuşmalar tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | هل يجب أن اقتنع ان هذا الكلام كله عن الزومبي هذا الشيء يشعرني بالقشعريرة |
| Bu yer tüylerimi ürpertiyor, bu yüzden yardımı olacaktır. | Open Subtitles | هذا المكان يخيفني لذا هذا يساعد |
| Bu yer tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | هذا المكان يرعبني |
| O adam tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | كان هذا يخيفنى |
| O bodrum tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | ذلك الطابق يفزعني |
| - Burası tüylerimi ürpertiyor. - Aynen. | Open Subtitles | هذا المكان يفزعني نعم |
| tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | -ذلك يفزعني |
| Bunu 4 kere gördüm hâlâ daha tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا أربع مرات ولازال يشعرني بالقشعريرة |
| Burası tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | هذا المكان يخيفني |
| Burası tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | هذا المكان يخيفني, يا صاح |
| Tanrım, burası tüylerimi ürpertiyor. | Open Subtitles | يا إلهي! هذا المكان يرعبني |