| Pedalların üzerinde ayakta tırmanıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يتسلّقون وهم واقفين على الدواسات، |
| Sürekli yukarıya doğru ve akıntıya karşı güçlükle tırmanıyorlar. | Open Subtitles | يتسلّقون للأعلى ضد التيّار. |
| Diğer şempanzeler, yol kesiciler ona kılavuzluk ederek diğer kaçış rotalarını kapadıklarından emin olmak için Kolobusların her iki yanına tırmanıyorlar. | Open Subtitles | "الشيمبانزي الآخرون؛ "المتصدّيون يحذون حذوه و يتسلّقون "الأشجار على جانبيّ "الكولبس و يظهرون أنفسهم حتى تُغلق طرق الهروب الأخرى |
| Tahliye etmeleri emredildi ama çitlere tırmanıyorlar. | Open Subtitles | لقد أخبروهم بالإخلاء الفوري، لكنهم تسلقوا السياج. |
| Şimdi tırmanıyorlar! | Open Subtitles | الآن تسلقوا وعاشوا! |