| Çocuk, onlardan kaçmak İçin bir ağaca tırmanmıştı. | Open Subtitles | من طرف ثلاثة قناصة عندما كان يهم بتسلق شجرة هربا منهم، | 
| İlk tanıştığımız zaman o kadar gergindi ki benden kaçmak için tuvaletin camına tırmanmıştı. | Open Subtitles | في أول مرة تواعدنا كانت قلقةً للغاية قامت بتسلق نافذة دورة المياه و الهروب مني | 
| İnsanlar sokak lambalarına tırmanmıştı. | TED | كما قاموا بتسلق أعمدة الإنارة. | 
| Belki bilmiyorsunuz, ama o daha on iki... yaşındayken o dağa tırmanmıştı. | Open Subtitles | ربما انت لا تعرفه, انه يتسلق الجبال منذ ان كان فى 12 من عمره | 
| Buradaki de o, Üç hafta önce, Düz kuleye tırmanmıştı. | Open Subtitles | هذا هو قبل ثلاثة أسابيع، يتسلق برج (كويت). |