| taşıyıcı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كيف يعقل أنه لم يمرض؟ أعتقد أن السبب هو كونه ناقل للمرض |
| - Haydi gidelim.. - Lütfen bana bir taşıyıcı olduğunu söyle. | Open Subtitles | دعنا نذهب رجاءً قل لي أنه يوجد هناك ناقل |
| Eğer Rahip Matthew'ın taşıyıcı olduğunu düşünüyorsa görüştükleri tehlikede olabilir. | Open Subtitles | ان كان الاب بول يظن ان ماثيو ناقل اي احد امضى وقتا معه قد يكون هدفا |
| Ona "Burası neresi?" diye sordum. Kendisinin sadece bir taşıyıcı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فسألتُه: "ما هذا؟" فأخبرني أنه مجرد ناقل |
| Suyun, âlemler arasında taşıyıcı olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | بالنسبة لهم، الماء هي ناقل للعالم الآخر |
| - Bir taşıyıcı olduğunu ve içinde bir çocuk olduğunu öğrendiğinde, bir tür. | Open Subtitles | أنك ناقل و أن طفلاً داخلك |
| "Taşıyıcı" olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بأنها (ناقل) |