| tahliller senin çocuk sahibi olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | أظهرت كل الفحوصات أن بوسعك إنجاب الأطفال. |
| tahliller ve radyologlar aniden kusursuz mu oldu? | Open Subtitles | فجأة أصبحت الفحوصات و الأشعة معصومة من الخطأ؟ |
| Tarama yaptılar. tahliller yaptılar. Bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | أجروا له الفحوصات و الاختبارات و قالوا أنه بخير |
| Ama tahliller bitti. Her yeri delik deşik olmuş annenizi eve götürebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن لا لمزيد من الفحوص إذاً يمكنكم أخذ وسادة الدبابيس |
| Ama bazı olasılıkları elemek için bir takım başka tahliller de yapmak isterim. | Open Subtitles | لكن ما أود فعله إجراء فحوصات أخرى للتأكد من بعض الاحتمالات |
| Bazı tarama ve tahliller yapıp tümörün büyüyüp büyümediğine bakalım. | Open Subtitles | حسنا,سنجري بعض المسوحات و بعض التحاليل و نرى إن كان الورم تطور |
| tahliller için kana ihtiyacımız vardı. Sanırım kan almanın başka yolu yoktu. | Open Subtitles | احتجنا للدم لأجل الفحوصات رأيت أنها الطريقة الوحيدة للحصول عليه |
| Bazı tahliller yapıp bir saat içinde size bilgi vereceğiz. -Grey. | Open Subtitles | سنقوم ببعض الفحوصات و سنعطيكم الإجابة في خلال ساعة |
| Bazı tahliller yaptık. Sonuçlar sarkoidoz olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | أجرينا بعض الفحوصات و النتائج تشير للساركويدوسيس |
| tahliller tamamlanıncaya kadar buradan uzaklaşmanı istiyorum. | Open Subtitles | أقترح عليك الخروج من هنا إلى أن ننتهي من الفحوصات |
| tahliller üstünkörü ama vücudunda bir su aygırını öldürecek kadar arsenik var. | Open Subtitles | الفحوصات بدائية، لكن وجدت كمية كافية من الزرنيخ لقتل حصان |
| Doktorum bazı tahliller yaptı ve bir sorun çıkarsa arayacağını söyledi. | Open Subtitles | طبيبي قام ببعض الفحوصات و قال انه سيتصل لو كان هناك شيء خاطئ |
| tahliller uygun bir aday olduğunu gösterirse işe yarayabilir. | Open Subtitles | لو اثبتت الفحوصات انك المتبرع الامثل, ممكن ان ينجح الامر. |
| Nedenini bulmak için nörolojik tahliller yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، أريد إجراء المزيد من الفحوصات العصبية ..لمعرفة سبب |
| Emin olmak için-- tahliller tamamlanana kadar hastanede kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد ابقائك طوال الليل لإجراء المزيد من الفحوصات |
| tahliller kurbanın herhangi bir şey içmediğini ya da sisteminde herhangi bir uyuşturucu olmadığını göstermektedir, fakat son toksilokolojiyi bekliyoruz. | Open Subtitles | الفحوصات اشارت الى انه لم يكن كحول أو مخدرات في جسمها ولكننا ننتظر فحص السموم النهائي |
| Fakat yapabileceğimiz bazı tahliller mevcut. | Open Subtitles | ولكن هناك بعض الفحوصات التي سنجريها خلال ذلك |
| Onları öyle çıkaramayız. -Bir takım tahliller yapmalıyız. | Open Subtitles | لا يمكننا إخراجها ببساطة، علينا إجراء بعض الفحوص |
| Bazı tahliller yapalım. BT'ni çekelim. | Open Subtitles | يجب أن تدعني آخذك لإجراء بعض الفحوص والأشعة المقطعيّة |
| tahliller sayesinde netleştirebileceğiz. | Open Subtitles | الفحوص المخبرية ستساعد في التوضيح |
| Durumu takip etmek için tahliller yapacağız. | Open Subtitles | وسنجعلها تأتي إلي هنا من أجل فحوصات للمتابعة |
| Diğer tahliller için cesetleri alacağız. | Open Subtitles | سوف نأخذ الجثث للمزيد من التحاليل |