| Genelde burada polisler takılır. | Open Subtitles | إذا ما الذي أحضركم يا شباب إلى هنا هذه بالغالب حانة يتسكع فيها الشرطه |
| Tahta kaldırımda takılır. Eski kumarhanenin orada. | Open Subtitles | هو في الغالب يتسكع على الشاطيء قرب الحانة القديمة. |
| Her türlü iğrenç, olabilecek, olmuş ve olma ihtimali olan nesne kaybedicisi buraya takılır. | Open Subtitles | أى مثير للأشمئزاز يريد غرض أو قد فقد منه يتسكع هنا بالخارج |
| Birçok Avrupalı çöp buralarda takılır. | Open Subtitles | الكثير من الأوروبيين القذرين يتسكعون هنا |
| Cadde'nin kuzeybatısındaki bir kafede takılır. | Open Subtitles | يتسكعون في مقهى صغير في الشارع الـ18، في الشمال الغربي. |
| Her türlü iğrenç, olabilecek, olmuş ve olma ihtimali olan nesne kaybedicisi buraya takılır. | Open Subtitles | أى مثير للأشمئزاز يريد غرض أو قد فقد منه يتسكع هنا بالخارج |
| - E? - O haydudu tanıyorum. Bizim mahallede takılır. | Open Subtitles | فليكن - أعرف هذا اللص, يتسكع في نفس الحي - |
| Havalı çocuklar otoparklarda takılır. | Open Subtitles | مواقف السيارات هو المكان الذي يتسكع فيه كل الأولاد الظرفاء |
| Barda geveze şişkonun tekiyle takılır. | Open Subtitles | هو يتسكع في حانة المحار مع سمين ذو فم عالي |
| Orada takılır, VIP odasında İş görüşmelerini yapar. | Open Subtitles | إنه يتسكع هناك، يقوم بالكثير V. I. P. من الأعمال في غرفة الـ |
| Nakliyat beklediğinde bazen orada takılır. | Open Subtitles | يتسكع هناك أغلب الوقت عندما ينتظر شحنة |
| * En yakın arkadaşının yan koltuğunda takılır * | Open Subtitles | * يتسكع في جانب الركاب لسيارة أصدقائه المقربين * |
| * En yakın arkadaşının yan koltuğunda takılır, bana seslenmeye çalışır * | Open Subtitles | * يتسكع في جانب الركاب لسيارة أصدقائه المقربين * * يحاول أن يتباهى علي * |
| * En yakın arkadaşının yan koltuğunda takılır, bana seslenmeye çalışır * | Open Subtitles | * يتسكع في جانب الركاب لسيارة أصدقائه المقربين * * يحاول أن يتباهى علي * |
| * En yakın arkadaşının yan koltuğunda takılır, bana seslenmeye çalışır * | Open Subtitles | * يتسكع في جانب الركاب لسيارة أصدقائه المقربين * * يحاول أن يتباهى علي * |
| # Barlarda takılır # | Open Subtitles | و يتسكع في الحانات |
| Konali geceleri nerelere takılır? | Open Subtitles | أين يتسكع كونالي في ليلِ؟ |
| Sörfçü çocuklarda Big Momma's'da takılır. | Open Subtitles | وراكبو الأمواج جميعهم يتسكعون بالأم الكبيرة. |
| Çoğu insan burada takılır. Doughnut'ların bir kısmını eritir ve belki bir iki insanla konuşursunuz. Ben...bilmiyorum. | Open Subtitles | العديد من الاشخاص يتسكعون هنا لا لااعرف |
| Sadece arkadaşlar birlikte takılır, bir şeyler yapar sanardım. | Open Subtitles | - لا ، أنا فقط أقول - إعتقدت أن الأصدقاء يتسكعون يفعلون الأشياء معاً |
| Lewis'e söyleyebiliriz, ama ciddiyim, bu şeyi alt etmenin bir yolu varsa buna yoğunlaşmam lazım ama eğer o resme bakarsam, kafama takılır. | Open Subtitles | لا أتعلمين يمكننا أن نخبرهم بهذا و نرى إذا كان هنالك أي شيء لكي نهزم هذا علي أن أبقى مركزاً عليه إذا رأيت موتي فكل ما سأفعله هو الانزعاج |