| Ama bu takipçi gösterilere gidiyorsa büyük ihtimalle kendi adını kullanmamıştır. | Open Subtitles | ولاكن لو كان المتعقب يحضر جميع الحفلات من الممكن انه لم يستخدم اسمه الحقيقي |
| Çünkü kalabalıkta bir takipçi varsa bunu kalabalığa sormam gerekir. | Open Subtitles | لانه لو كان يوجد متعقب بين الجمهور يجب ان اسأل الجمهور |
| Bu yırtıcı acımasız bir takipçi... | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بمفترس مطارد قاسي، |
| Çılgın Maw Maw, 50 takipçi sınırımı geçecek mi görme zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت للذهاب الى ماموا المجنونة لكسر حاجز الـ50 متابع |
| Lance, kitapçıda ölen takipçi de, en iyi ipucumuz gibi duruyor. | Open Subtitles | لانس التابع الذي قٌتل في متجر الكتب يبدو أنه أفضل الخيوط |
| takipçi ağını saf dışı bıraktığımıza inanıyoruz ama hepinizin bildiğin gibi, tamamen emin olamayız. | Open Subtitles | نعتقد اننا قمنا بالقضاء على شبكة أتباعه لكن كما تعلمون جميعاً، لا يمكننا أن نكون متأكدين تماماً |
| Evet, takipçi iddialarının tek taraflı olması dışında aynı. | Open Subtitles | نعم ، عدا حقيقة أن التعقّب من طرف واحد |
| Milyonlarca kez izlenme, basında tonlarca atıf ve sayısız yeni takipçi. | TED | حصلت على ملايين المشاهدات والكثير من ردود الأفعال الجيدة وعدد كبير من المتابعين |
| Eğer takipçin artmıyorsa takipçi kaybediyorsun demektir. | Open Subtitles | إذا لم تحصلي على متابعين جدد، فتخسرين المزيد منها. |
| O takipçi sapık inekle bir daha konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ الحصل على إعتراف من هذا المتعقب المعقد |
| takipçi sapık ineğin bir kaç dakika önce neredeyse tost oluyordu, tamam mı? | Open Subtitles | المتعقب المعقد كادّ أن يحترق منذ عدة دقائق، حسنـًا؟ |
| E-posta ve aramaları klasik takipçi davranışlarını gösteriyordu. | Open Subtitles | رسائلها الالكترونية و سجلاتها الهاتفية أظهرتا سلوك متعقب تقليدي |
| Kendini hala bir takipçi olarak kabul etmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | مازلت لا تعتقد انك متعقب, اليس كذلك؟ |
| Çünkü evimin dışında bir takipçi olduğunda biraz tepem attığı için mi? | Open Subtitles | عندما كان هناك مطارد خارج منزلي ؟ |
| O takipçi değil, sadece birini arıyor. | Open Subtitles | . إنه ليس مطارد ، إنه فقط يبحث عن شخص |
| Sana twitter hesabı açtım. Şimdiye kadar 1.3 milyon takipçi var. | Open Subtitles | لقد أنشأتُ حساب تويتر لها وحصلت مليون وثلاثُ مئة ألف متابع حتى الآن |
| Şimdi, dikkat ettiyseniz ilk takipçi aslında lideriğin yabana atılan bir formunda. | TED | والآن إذا لاحظتم أن التابع الأول هو صورة مُصغرة من القيادة نفسها .. |
| Bir hafta önce 3000 takipçi vardı. | Open Subtitles | قبل أسبوع واحد كان 3000 أتباعه. |
| Bu hizmeti yeniden başlatacak olsam takipçi sayısı üzerinde bu kadar durmam. | TED | إذا كنت سأعيد بناء الخدمة من البداية، فلن أبرز عدد المتابعين بهذا القدر. |
| Tabii bu 4 takipçi daha eklenmeden önceydi... | Open Subtitles | كان ذالك قبل ... أربعة متابعين |
| Ama bu 4 takipçi rüzgara uyacaklardır. | Open Subtitles | و لكن هؤلاء الأربع تابعين سيميلون مع الوضع السائد |
| takipçi, öndeki partner adayının ciddiyetini sınamak için ona ufak bir ısırık atar. | Open Subtitles | ,ولكي يأكد المطارد أنه مستعد للتزاوج .يعطي المطارد قضمة صغيرة |
| Çoğu takipçi peşinde olduğu kadının onunla olmak istediğine inanır. | Open Subtitles | معظم المتعقبين لديهم الوهم بأن تلك المرأة التي يسعون خلفها تريد ان تكون معهم |
| takipçi ok programını Felicity Central Şehri'nden mi çalıştıracak? | Open Subtitles | برنامج السهم المتعقّب. أكلّفت (فليستي) بالرقابة عن بعد من (سنترال سيتي)؟ |
| El izleri bunu tutan sapık takipçi serbest. | Open Subtitles | في الوقت الحالي لدينا إحتمال ملاحق في الخارج |
| Hayır, ondan değil. Sanırım takipçi burada. | Open Subtitles | لا,ذلك ليس السبب,اسمعي اظن ان مطاردك هنا |