| Bu yüzden de tam gün çalışacak bir psikolog tutmak istiyorum. | Open Subtitles | وهذا سبب رغبتي في استئجار طبيب . نفسي , بدوام كامل |
| Sanırım daha iyi korunmak için tam gün çalışan bir psikoloğa ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أقترح أن نستأجر طبيب نفساني بدوام . كامل على الشّاشة , سيكون أفضل |
| En küçüklerden biri. Annesi dul ve tam gün çalışıyor. | Open Subtitles | هو أحد صغار الأطفال أمه مطلقة , وظيفة بدوام كامل |
| Ebeveynleriniz öldüğünden beri hep tam gün mü çalışıyor? | Open Subtitles | هل كان يعمل في دوام كامل بعد وفاة والديك؟ |
| Veronica, ben tam gün çalışıyorum ve 8 yaşında bir kızım var. | Open Subtitles | أنا أعمل دوام كامل ولدي إبنة في الثامنة من عُمرها |
| Çünkü, bebeğimiz bir tam gün yaşayacak kadar şanslı olacak. | Open Subtitles | لأن طفلنا سيكون محظوظ ليعيش يوم كامل في هذه الحياة |
| tam gün de olsa bizi iflas ettirmezdi, ama bir hırsız ettirir. | Open Subtitles | خادمة لليوم كله قد تفسد الميزانية، لكن اللص حتماً سيفعل |
| Bir öğrencinin, üç tam gün boyunca dev bir sınava girdiğini hayal edin. | TED | تخيل تلميذ يأخذ امتحان كبير لمدة ثلاثة أيام كاملة. |
| Geçici bir şey ama benden hoşlanırlarsa, tam gün iş alabilirim. | Open Subtitles | بشكل مؤقت , و لكن إذا أعجبتهم فذلك سيؤدي الى وظيفة بدوام كامل |
| Beni okula tam gün devam etmem için ikna etmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | إنه يحاول إقناعى بأن أذهب للكليه بدوام كامل |
| Paran var ve bir stüdyon. Kendi sanatınla ilgilenmelisin, tam gün. | Open Subtitles | حسناً، لديكِ المال، ولديكِ الاستوديو أعتقد أنّ عليكِ تقديم فنّكِ بدوام كامل |
| İşe başladığımda tam gün çalışabilmem için altı ay geçmesi lazım demiştin. | Open Subtitles | عندما بدأت العمل أخبرتني أنه سيكون لستة أشهر قبل أن يكون بإمكاني العمل بدوام كامل |
| Evet, televizyon kanalında tam gün işe başladı. | Open Subtitles | اجل ، انه موظف بدوام كامل امام التلفزيون. |
| Don serbest yazar Joey Baird'in, ...önümüzdeki üç hafta boyunca tam gün burada olmasını istiyor. | Open Subtitles | يريد دون موظفنا الإستقلالي مخرج الفني جوي بيرد يكون بدوام كامل لثلاث اسابيع القادمة |
| tam gün yedi yaşındaki kardeşine bakmaya başladı. | Open Subtitles | أصبحت تعتني بفتاة بالسابعة من العمر بدوام كامل |
| Bu işte tam gün çalışan beş kişi var. | Open Subtitles | لدينا خمسة أشخاص من الموظفين بدوام كامل |
| Yarım gün güvenlik uzmanıyım, tam gün çalışan bir ajan değilim ki. | Open Subtitles | أنا "080" متخصصة أمن، وليس عميلة بدوام كامل |
| İyi de, bir mahkumu tam gün dışarı götürüp getirmek bir gardiyan için bile kolay değildir. | Open Subtitles | إخراج سجيناً لمدة دوام كامل ليس سهلاً حتى بالنسبة لحارس |
| Sanırım, seni tam gün işe alabilirim. | Open Subtitles | تعرفين أعتقد أني يمكن أن أوظفكِ دوام كامل |
| Fakat şu anda açıkta yalnızca... tek bir tam gün pozisyon var. | Open Subtitles | لكني لدي فقط دوام كامل في هذه اللحظة |
| İşe başlama kaydını yaptım ki tam gün ödeme aldığından emin olalım | Open Subtitles | يمكنني تعديل وقت حضورك لتحصل على مرتب يوم كامل |
| tam gün de olsa bizi iflas ettirmezdi, ama bir hırsız ettirir. | Open Subtitles | خادمة لليوم كله قد تفسد الميزانية، لكن اللص حتماً سيفعل |
| Ben de San Francisco Bay alanında ve Kuzey Kaliforniya'da beş tam gün bulundum. | Open Subtitles | أنا قمت بإضافة خمس أيام كاملة لأجل سان فرانسيسكو منطقة الميناء بالإضافة إلى شمالي كاليفورنيا |