| Maalesef öğle yemeğini kaçırdınız ancak yukarıya yardım için tam vaktinde geldiniz. | Open Subtitles | أخشى أنك فوتت الغداء ولكنك عدت في الوقت المناسب للمساعدة في الأعلى |
| Saldırı daha başlamadı. tam vaktinde geldiniz. | Open Subtitles | إطلاق النار لم يبدأ بعد ولكنكم لازلتم في الوقت المناسب |
| Buraya tam vaktinde gelmişim. Al, bir kalıp sabun. | Open Subtitles | لقد جئت في الوقت المناسب خذ قطعة الصابون تلك |
| - Ambulans tam vaktinde geldi. | Open Subtitles | حسنا , سيارة الإسعاف وصلت بالوقت المناسب |
| Şelalenin çok uzağına gitme, tam vaktinde orada olacağım. | Open Subtitles | لا تتجولين بعيداً عن الشلال , وكوني هناك في الوقت المحدد |
| tam vaktinde geldin. Hançeri yemek üzere galiba. | Open Subtitles | لقد عدت في الوقت المناسب يبدو أنها على وشك أن تُقتل |
| Oh, selam tatlım, yemeğe tam vaktinde geldin. | Open Subtitles | مرحبا يا حبّوب, جئت في الوقت المناسب للعشاء. |
| Buraya tam vaktinde geldik gibi görünüyor. | Open Subtitles | نظرات مثل نحن أصبحنا هنا في الوقت المناسب. |
| Gerçek ya da ceza için tam vaktinde geldin. | Open Subtitles | أنتِ في الوقت المناسب للحقيقة أو العواقب |
| Öldüğümüzü görmek için tam vaktinde geldin. | Open Subtitles | جيد إنها هنا في الوقت المناسب لترى موتنا |
| tam vaktinde aldınız. Elimizde son kalmıştı. | Open Subtitles | جئت في الوقت المناسب هذه آخر قطعة في المخزن |
| Gümüşdil, yemeğe tam vaktinde geldin! | Open Subtitles | أيها البليغ , أنت في الوقت المناسب لأجل المأدبة |
| tam vaktinde buldum. Araba geldi. | Open Subtitles | حسنا وجدتها، في الوقت المناسب السيارة هنا |
| Doktor tam vaktinde yetiştiğimi söyledi. | Open Subtitles | الدكتور قال انني ادركته في الوقت المناسب |
| Beni tam vaktinde dışarı çıkardınız. | Open Subtitles | أخرجتماني في الوقت المناسب. أريد استعادة سترتي. |
| tam vaktinde buraya geldim. tam vaktinde geldim. | Open Subtitles | كان علي أن أصل إلى هنا بالوقت المناسب كان علي أن أصل إلى هنا بالوقت المناسب |
| tam vaktinde geldiniz. | Open Subtitles | أنتم بالوقت المناسب لقد طبخنا تيكس مكس "وجبة تتضمن طعام تيكساسي + مكسيكي" |
| tam vaktinde geldin. Hiç güzel sesler duymadın mı? | Open Subtitles | أتيت في الوقت المحدد ألم تستمع أي أصوات جميلة |
| tam vaktinde gelecek diye duydum. | Open Subtitles | ليس كما سمعتُ. أعتقد أنها ستصل على الوقت تماما |
| tam vaktinde! | Open Subtitles | بل وربما بالوقت بالضبط! |
| Gaffney, tam vaktinde! | Open Subtitles | "غافني"، وصلت في الموعد المحدد! |
| - Neyse ki tam vaktinde yetiştik. | Open Subtitles | نحن محظوظين لاننا وصلنا في الوقت المناسب |
| - Merhaba. - Merhaba Regan. tam vaktinde. | Open Subtitles | مرحبا مرحبا ريغان , تأتى دائما فى الميعاد |
| tam vaktinde geldin. Ben de seninle konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | لقد اتيت فى وقتك لقد كنت انوى الذهاب لرؤيتك |
| Hayır. tam vaktinde. | Open Subtitles | كلا، فقط في الوقت المُناسب. |