Şairin dediği gibi, gerçeğin iyi değil, hatta tam zıttı olduğunu hiç anlayamadı. | Open Subtitles | هي لم تدرك ان الحقيقة ليست جميلة كما قال الشاعر ,وعلى العكس تماما |
Çok sırada ve seviyeli olan Francisco'nun tam zıttı. | Open Subtitles | على العكس تماما من فرانسيسكو، الذي هو عادي ومتزّن |
On dakika önce ölümden bahsediyordum. Şimdi ise tam zıttı, baksana: | Open Subtitles | قبل 10 دقائق، لم أر إلا الموت والآن العكس تماما. |
- Kıskançlığın tam zıttı. Yaptığı her işe Jonah'ı da dahil ediyor. | Open Subtitles | بل على النقيض تماماً من ذلك |
Daha sonra ülke, Susan'ın tam zıttı birini isteyecek. | Open Subtitles | بعد ذلك ستكون البلدة بحاجة ماسة إلى شخص هو نقيض سوزان |
Hayır, bu tam zıttı. | Open Subtitles | لا ، بل نقيض الرومانسية |
tam zıttı. | Open Subtitles | على العكس تماما. |
Sanki hep Dexter gibi birini aramışım. Ya da ona âşık olduğum gerçeğinden kaçmak için onun tam zıttı birini aramışım. | Open Subtitles | كأنّي أبحث دائمًا عن شخص يشبه (دكستر) أو نقيض له... |
Don King'in tam zıttı bir kişilik. | Open Subtitles | rlm; إنه نقيض "دون كينغ". |