| Geçen dönem atletlerle tanışmak için spor terapi kursuna gitmiştim. | Open Subtitles | اخذت صف العلاج الطبيعي في الفصل الدراسي الماضي لمقابلة الرياضيين |
| Bir film yıldızıyla tanışmak için bu kadar belâya bulaşman çok acınası. | Open Subtitles | إنه أمر مثير للشفقة أن تتكبد كل هذا العناء لمقابلة نجمة سنيمائية |
| Sizinle tanışmak için sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اتطلع لمقابلتك اسمعنى ,هل تسدى لى معروفا؟ |
| Bence bu harika. Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه رائع، لا أستطيع الأنتظار لمقابلته |
| Evet, bar sahibi olmanın kızlarla tanışmak için iyi bir yol olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أجل ، لقد سمعت أن إمتلاك بار . هي طريقة مذهلة للقاء الفتيات |
| Çünkü etrafta seninle tanışmak için can atan bir sürü yayıncı var. | Open Subtitles | لأن هناك عدة ناشرين يتشوقون للقائك |
| Sizinle tanışmak için uzun bir yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد قطعتُ مسافة طويلة لألتقي بكِ |
| Tony'yle tanışmak için seni Broadmoor'a sokmayı denememizi ister misin?" | TED | هل تود منا أن نحاول وندخلك إلى برودمور لتقابل توني؟" |
| Ne kadar harika bir grup, her birinizle tanışmak için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | يا لكم من مجموعة رائعة لايمكنني الانتظار لمقابلة كل واحد منكم |
| Neyse, dondurmacı başka kadınlarla tanışmak için güzel bir yer olacaktır. Lütfen! | Open Subtitles | على كلٍ، أعتقد أن محل المثلجات سيكون مكان جيد لمقابلة نساء آخرين |
| Poliglotlarla tanışmak için en iyi yer yüzlerce dil tutkununun pratik yapmak için aynı noktada bir araya geldiği bir etkinlik. | TED | إن أفضل مكان لمقابلة متعددي اللغات هو حدث يجمع مئات من محبي اللغات في مكان واحد لممارسة لغاتهم. |
| 1942 kışında Hans, Nazi karşıtı isyancılarla tanışmak için Çekoslovakya sınırına tehlikeli bir yolculuk yaptı. | TED | في شتاء عام 1942، قام هانز برحلة خيانة إلى الحدود التشيكوسلوفاكيّة لمقابلة متمرّدين مناهضين للنازية. |
| Gençlere İş Bulma görevlisi, Paskalya tatiline çıkanlarla tanışmak için burada. | Open Subtitles | مسئول توظيف الشباب سيكون موجود اليوم لمقابلة من سيتركوا المدرسة. |
| Yazılarının ürkütücü ve depresif olduğunu duymuş. Seninle tanışmak için can atıyor. | Open Subtitles | لقد سمع أن كتاباتك مرضية و محبطة إنه يتوق لمقابلتك |
| Connie, tatlım Bayan Mount-Temple sizinle tanışmak için sabırsızlanıyordu. | Open Subtitles | كوني حبيبتي , السيدة مونت تيمبل متشوقة جدا لمقابلتك. |
| Onunla tanışmak için 65 kilometre yol yürüdüm. | Open Subtitles | أنا قطعت مسافة 40 ميل لمقابلته و لم أفعل شيء |
| Seni fazlasıyla eğlendiren bu çiftle tanışmak için can atıyorum. | Open Subtitles | انني أتحرق للقاء صديقيّك أولئك و اللذان يبدو أنهما يروقان لكِ جداً |
| Ama köstebek sorununuz çözüldüğüne göre seninle tanışmak için can atıyorum. Temas halinde olacağım. | Open Subtitles | فأنا أتطلّع للقائك سأبقى على تواصل |
| Bayanlarla tanışmak için Avustralyalı aksanımı kullanırım. | Open Subtitles | إني أتحدث بالأسترالية لألتقي بالنساء |
| Susie bu kadar insanla tanışmak için ne zaman vakit buldu? | Open Subtitles | أين وجدت سوزي الوقت لتقابل كل هؤلاء الناس؟ |
| Peki, belki de adı çıkmış ünlü komşumla tanışmak için bir yol arıyordum. | Open Subtitles | حسناً ، ربما كنت أبحث فقط عن طريقة لأقابل بها جاري السيء السمعة |
| Hatta diğer iblislerle tanışmak için, onunla dışarı bile çıktım. | Open Subtitles | حتى حاولت أن أجعله يخرج ليقابل لشياطين الآخرى |
| Ev sahibimizle tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ الإنتِظار لمُقَابَلَة مضيّفِنا. |
| Hoş bir fiziği olduğunu ve bunun da tanışmak için iyi bir bahane olduğunu düşündün. | Open Subtitles | ظننت أنها جميلة، فتلك كانت طريقة لمقابلتها |
| - Bu gece sırf daha olgun ve zengin erkeklerle tanışmak için beni kullanıp durdun. | Open Subtitles | هذه الليله بأكملها استخدمتينى لمقابله رجال أغنياء كبار السن |
| Geçmiş olsun. Ailenle tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | تحسّن سريعاً" "لا أستطيع الإنتظار حتى أقابل عائلتك |
| Düğünler, yeni insanlarla tanışmak için harika yerlerdir. | Open Subtitles | حفل الزفاف هو مكان رائع للتعرف على أشخاص جدد |
| Gece burada kalacak olanlar ev sahipleriniz sizinle tanışmak için şurada bekliyorlar. | Open Subtitles | لأولئك منكم الذين سيبقون الليلة. مضيفيكم ينتظرون هناك لمقابلتكم. |