| O yüzden işlemi onaylamıştım ama Dr. Reilly ile tanıştıktan sonra endişelerimi dile getirmem gerekti. | Open Subtitles | لذلك أنا وافقت على اعتماد التبني لكن بعد مقابلة د. رايلي |
| Tae Yang'la tanıştıktan sonra Cha Hee Joo'yu unutmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ،"بعد مقابلة "تاي يانغ كان يبدو أنهُ يُحاوِل ينسى "تشا هي جو |
| O götverenle tanıştıktan sonra tamamen değişmişti. | Open Subtitles | تغيّرت كلياً بعد مقابلة ذلك المتسكع. |
| Benim Iruka Sensei ile tanıştıktan sonra değişmem gibi. | Open Subtitles | كما تغيرت بعد لقائي بالمعلم ايروكا |
| Seninle tanıştıktan sonra buna mecburdum. | Open Subtitles | اضطررتُ لذلك بعد لقائي بكِ |
| Seninle tanıştıktan sonra Buffy, sende işe yaramayacağını fark ettim. | Open Subtitles | بعد مقابلتك يا (بافي) ، أدركت أن الكتاب المرشد لن يكون له إستعمال في حالتك |
| Ama senle tanıştıktan sonra.. | Open Subtitles | لكن بعد مقابلتك |
| Bu kızla tanıştıktan sonra bende bir bilinç oluştu. | Open Subtitles | عندما قابلت تلك الفتاة, اطلقت وعي بداخلي |
| - Peki. Pekala, diyelim ki benimle tanıştıktan sonra gittin. | Open Subtitles | حسناً، فل نفترض أنك ذهبت عندها بعد مقابلتي. |
| O götverenle tanıştıktan sonra tamamen değişmişti. | Open Subtitles | تغيّرت كلياً بعد مقابلة ذلك المتسكع. |
| Bu endişeler, ABD et stokundaki deli dana hastalığını ortaya çıkaran USDA ispiyoncusuyla tanıştıktan sonra şiddetlendi. | Open Subtitles | تعاظمت هذه المخاوف بعد مقابلة الـمُبلِغ عن "و ز أ" الذي كشف عن مرض جنون البقر في مُـمَوّن لحوم الولايات المتحدة. |
| Seninle tanıştıktan sonra değişti! | Open Subtitles | لكنه تغيّر بعد مقابلتك |
| Evet, Amy ile tanıştıktan sonra kimseyi kaybetmemiştin. | Open Subtitles | نعم ، انت لم تخسر احداً عندما قابلت ايمي |
| Fakat Abigail ile tanıştıktan sonra, bunun çekiciliğini anladım. | Open Subtitles | ولكن بعد مقابلتي (أبيغيل)، تفهمت سحر هذا الأمر. |