| Hiç olmadığı kadar yakışıklıydı... ..oldukça yakışıklı, kimse tanıyamadı... | Open Subtitles | لكنه بدأ أجمل من ذي قبل جميل جدا, لم يتعرف عليه احد |
| Komşulardan hiçbiri, tanıkların çizdirdiği resimden onu tanıyamadı. | Open Subtitles | لم يتعرف الجيران على ضحيتنا من اسكتش شهود العيان |
| Hiçbirini tanıyamadı. | Open Subtitles | هــو لم يتعرف عــلى أحــد منهــــــم |
| Kimse Kyle'ın resmini tanıyamadı ve Kern hiçbir zaman böyle bir çocuğu tanıdığından bahsetmemiş. | Open Subtitles | لم يتعرّف أحد على صورة (كايل)، كما أنّ (كيرن) لم يذكر أنه يعرف صبي. |
| Nihayet bulduğumdaysa beni tanıyamadı. | Open Subtitles | وعندما وجدتهُ .لم يتعرّف علي |
| Tanner'ın fotoğrafını da tanıyamadı. | Open Subtitles | ولم يتعرّف على صورة (تانر) ايضاً |
| Yoksa bu kadın Marilyn'e hiç benzemiyordu Ama ona peruk takıp, makyaj yapıp, yeniden yarattığımızda Marilyn'in aynısı oldu, hatta kocasi bile onu tanıyamadı, veya bu benzerin fotoğraflarda kim olduğunu çıkaramadı, bunu oldukça ilginç buluyorum. | TED | هي لا تبدو ابدا مثل مارلين لكن وقت ما اقظناها ووضعنا لها الشعر المستعار و المكياج, اصبحت تشبه مارلين تماما لدرجة ان زوجها لم يتعرف عليها, أو ان يلاحظ هذه الشبيهة, في هذه الصور, وذلك ما اجد شيق للغاية |
| Tony bile tanıyamadı. | Open Subtitles | حتى طونى لم يتعرف عليها |
| - Neredeyse seni tanıyamadı. | Open Subtitles | -هو تقريباً لم يتعرف عليكً |
| Gördün mü, o bile tanıyamadı. | Open Subtitles | اترين , انه لم يتعرف عليك . |