| Neden mi, geçen sonbahar, genç bir evli kadın tapınağa gitmişti. | Open Subtitles | لماذا عندما ذهبت زوجة شابة الخريف الماضى إلى المعبد هى وخادمتها |
| ve bu bize bağlı bunu tapınağa götürüp kehaneti gerçekleştirmek | Open Subtitles | و تعود الينا سأخذه الى المعبد و حققى النبؤه الان |
| Kayıttaki adamın tapınağa zorla girmediğine dair birçok ihtmal olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أعتقد بكل الإحتمالات أن الشخص في الصورة لا يقتحم المعبد |
| Biri tapınağa çıplak ayakla gir diyor, diğeri kiliseye ayakkabıyla gir diyor. | Open Subtitles | أحدهم يقول اذهب للمعبد دون ارتداء حذاء والآخر يقول اذهب للكنيسة بالحذاء |
| Hemen ertesi gün, bir tanesi tapınağa gelip dinimize saygısızlığını açığa vurdu. | Open Subtitles | في اليوم التالي واحد منهم سار في المعبد بنفسه و عظ الدنس |
| tapınağa doğru yol aldı ve Fa Hai ile karşılaştığında keşiş ateş ve duman püskürten dua matını fırlatmıştı. | TED | شقت طريقها إلى المعبد. وعند لقائها فا هاي، ألقى الراهب سجادة صلاته، التي شبت فيها النار والدخان. |
| Radha'yla tapınağa gitti. Döndüğünde halleder. | Open Subtitles | لقد ذهب إلي المعبد مع رادها سوف يفعل ذلك عندما يعود. |
| Köle kızlar mı? tapınağa geri çağrıldılar. Ölümlerine hazırlanıyorlar.. | Open Subtitles | العبيد ، لقد أعيدوا إلى المعبد ليجهزونهم للموت |
| O senin tapınağa kargaşa çıkartmaya geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انك جئت هنا لاثارة الفوضى فى المعبد |
| Bir tapınağa, hac için gidiyorlardı ama onları takip etmek neredeyse imkansızdı. | Open Subtitles | كان يحجون الى المعبد لكن من المستحيل ان تتبعهم |
| tapınağa yönelttiğimiz parabolik mikrofon bunları yeni kaydetmiş. | Open Subtitles | لقد قمنا بالتصنت على المعبد وحصلنا على هذا. |
| Daniel, tapınağa dön, bak bakalım ne bulabiliyorsun. | Open Subtitles | دانيال إرجع الى ذلك المعبد وأنظر على ما يمكنك العثور عليه |
| - Yarın tapınağa gideceğiz. | Open Subtitles | سأخذهم الى المعبد غدا,هل تعتقد أن هذا سيفيد |
| Bu Büyük Taş karmaşasından sonra tapınağa dönebilmek için Mulanı bir madalyayla geri getirmeliyim. | Open Subtitles | فوضى عارمة، أنا سيكون علي أن اجلبها البيت مع وسام للعودة في المعبد إنتظر دقيقة وجدتها |
| Ne karışıklık ama. tapınağa geri dönebilmek için Mulan'ı bir madalya ile birlikte getirmeliyim. | Open Subtitles | فوضى عارمة، أنا سيكون علي أن اجلبها البيت مع وسام للعودة في المعبد |
| Gösteriden sonra küçük bir tapınağa gidip... evlenelim. | Open Subtitles | بعد المعرض سنذهب إلى المعبد الهندي الصغير أنا سأتزوّجك وأمّي ستكون حاضرة |
| Gitmeye gerek yok. tapınağa para göndereceğim. | Open Subtitles | لا داعي للحضور سأرسل مبلغ من المال للمعبد |
| Tanrı seni lanetlesin! O para kutsal! tapınağa ait! | Open Subtitles | عليك لعنة الرب ، هذه النقود مقدسة انها ملك للمعبد |
| Savaştan sonra, Bir tapınağa gittim ve bir bebek buldum. | Open Subtitles | في نهاية المعركة دخلت إلى معبد . و وجدتُ طفلاً |
| - Ne oldu? Ben aslında tapınağa gidiyordum, sonra onun gözlüğünü buldum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا تُوجّهتُ إلى المعبدِ وحَدثتُ لإيجاد أقداحِه. |
| tapınağa, camiye, kiliseye ya da herhangi bir dini kuruma gitmek gibi sinemaya gitmek de birçok açıdan kutsal bir ritüel gibidir. | TED | كالذهاب لمعبد أو مسجد أو كنيسة أو أي مؤسسة دينية الذهاب لمشاهدة الأفلام، لعدة أسباب، هي شعيرة مقدسة |
| Şimdi tapınağa girince sanki geyikmişsin gibi konuştun. | Open Subtitles | عندما دخلت أنا الدير الآن تكلمتِ أنت بصوت ذلك الغزال. |
| -Tünel doğruca tapınağa açılıyor. | Open Subtitles | هذا يقود مباشرة إلى الضريح ولكنة ضيق جداً |
| Ama yarın hepimizle beraber tapınağa gidecek. | Open Subtitles | لكن غداً هي سَتَذْهبُ إلى الضريحِ مَع كُلّ شخصِ |
| Daha önce hiçbir hayvan tapınağa bu kadar yaklaşmamıştı. | Open Subtitles | لايوجد وحش اقترب إلى هذا الحد للحرم من قبل |
| Eğer bu şeytanın duyguları hakkında konuşuyorsan, tapınağa dönmek için daha iyi dua ediyorsun. | Open Subtitles | إذا كنت تتحدث بالعاطفة عن هذا الشيطان الأفضل أن تعود لمعبدك وتقوم بالصلاة |
| Sana, tapınağa saldırıyor. | Open Subtitles | انه تهجم عليك، ومعبد. |
| Önce tapınağa saldırıp parşömeni ele geçirelim. Sonrasında onlarla ne yapacağımıza karar veririz. | Open Subtitles | سنعصف بالمعبد لنجد اللفيفة، و بعدها نقرر ما نفعله بهم. |