| Sana söyledim, ben ölemem. Bu tartışmaya açık bir konu değil. | Open Subtitles | لقد اخبرتك سابقا,انا لا يمكن ان اموت,هذا غير قابل للنقاش. |
| Hiçbir önemi yok çünkü aklındaki belli, konu tartışmaya açık değildir. | Open Subtitles | لا يهم لأنه هذا هو الأمر وهو غير قابل للنقاش. |
| Bu yüzden tartışmaya açık olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | لذلك أنتِ تعلمين أنه أمر غير قابل للنقاش. |
| Ve ondan vazgeçmeyeceğim. Bu, tartışmaya açık değil. | Open Subtitles | وانا لن أتخلى عنها وهذا غير قابل للتفاوض |
| Tabi nasıl bir araya getirildikleri tartışmaya açık. | Open Subtitles | كيف يوضع هذا الشئ ببعضه البعض هو موضوع مفتوح للنقاش |
| tartışmaya açık bir şekilde, ilk olan çok değerlidir. Bize okuyun, bay Simms. | Open Subtitles | والاول الاكثر اهميه اقرأه لنا سيد "سيمس"ّ |
| Simone, aradan önce tartışmaya açık bir fikir ileri sürmüştün. | Open Subtitles | سيمون قبل الاستراحة كان لك موقف مثير للجدل الى حد ما |
| Ve bu tartışmaya açık değil. Kim başlamak istiyor? | Open Subtitles | وهذا غير قابل للمناقشة من الأول؟ |
| Bak, üzgünüm. Ama tartışmaya açık değil. | Open Subtitles | أنصتِ ، أنا أسف ولكن هذا غير قابل للنقاش |
| Orası tartışmaya açık. Ama koleksiyon yaptığım kesin. | Open Subtitles | حسناً، هذا قابل للنقاش لكني بالتأكيد جامع |
| Mesele ben değilim. Ayrıca dediğin şey tartışmaya açık. | Open Subtitles | هذا ليس عني، وذاك أمر قابل للنقاش |
| Hadi, gidip Taco yiyelim! Bu tartışmaya açık değil, Beyler. | Open Subtitles | * "مع "الملعونة * لنذهب للمطعم! هذا ليس قابل للنقاش يا أصحاب |
| Ama tartışmaya açık değil. | Open Subtitles | ولكن ماذا يوجد غير ذلك غير قابل للنقاش. |
| - Bu konu tartışmaya açık değil ne yazık ki. | Open Subtitles | هل الموضوع غير قابل للنقاش للأسف |
| Steve, beni dinle. Bu tartışmaya açık bir konu değil, tamam mı? | Open Subtitles | استمع إليّ يا "ستيف", هذا غير قابل للنقاش, حسناً؟ |
| tartışmaya açık değil bu. | Open Subtitles | على الأقل لمدة شهر أو اثنين، وقريبا هذا غير قابل للتفاوض |
| Bu tartışmaya açık değil. | Open Subtitles | بلى، ستحتاجه وهذا غير قابل للتفاوض |
| Ve tartışmaya açık olmayan bir şey daha. | Open Subtitles | وهذا الشرط غير قابل للتفاوض |
| Peki tartışamayacağımız kararı tartışmaya açık bir karar mı? | Open Subtitles | هل قرار عدم مناقشته مفتوح للنقاش ؟ |
| Peki bu tartışmaya açık bir karar mı? | Open Subtitles | هل هذا قرار مفتوح للنقاش ؟ |
| tartışmaya açık bir şekilde, ilk olan çok değerlidir. Bize okuyun, bay Simms. | Open Subtitles | والاول الاكثر اهميه اقرأه لنا سيد "سيمس"ّ |
| Ve tartışmaya açık bir karşı duruştu. | Open Subtitles | و من الواضح أخذت موقف مثير للجدل أتعلمان؟ |
| Bu tartışmaya açık değil. | Open Subtitles | هذا غير قابل للمناقشة |