| Taunton Ördeği, nasıl içinde yaşıyor, görüyor musunuz Lordum? | Open Subtitles | هل ترى ياسيدي, إن بطة تونتون تعيش بداخله؟ |
| Aslında, Taunton'da yaptıklarınız hakkında çok şeyler duydum. | Open Subtitles | -صاحب الأنف الضخم في الحقيقة, سمعت بأعمالك في تونتون |
| Taunton Ördeği korkunç durumda olmalı. | Open Subtitles | كانت حادثة بطة تونتون حادثةً مأساوية |
| Ondan sonra da Taunton'da. | Open Subtitles | وثانيةً في (تونتن) |
| Becky, Taunton Binası'nda olacaklar. | Open Subtitles | (بيكي)، سيكون في مبنى "تونتن" |
| Bu sabah sizinle olabilirdim, Taunton'da. | Open Subtitles | كدتُ أنّ ألقى نفس مصيرك هذا الصباح، في "تانتون". |
| Kame Hill Estate'de Taunton Binası'ndaki Büyükelçiliği Dane kurdu. | Open Subtitles | (دان) يطلق اسم السفارة على مبنى "تانتون" في عقّارات (كيم هيل) |
| Taunton yakınındaki çiftlik de öyle. Ayrıca son derece iyi huylu bir gençtir. | Open Subtitles | , والمزرعة قرب تونتون وهورجل بسيط وودود |
| - Köyün çocuklarını değil de bizi, Taunton'daki ıslahhanede kalan çocukları çalıştırırlardı. | Open Subtitles | (استخدمونا نحن الأولاد من إصلاحية (تونتون لم يستخدموا أولاد القرية مطلقًا |