| Avusturalya'nın güneyinde, Tazmanya'da Tazmanya kaplanı denilen, Thylacine isminde bir keseli kurt olan fevkalade bir hayvan vardır. | TED | كان هناك حيوان أخر هو ذئب تَسْمَانْيَا يسمى الثَّيلسين في تسمانيا بجنوب أستراليا ويسمى أيضا بنمر تسمانيا. |
| Bunlar Tazmanya kaplanları. Sonuncusu Hobart Hayvanat Bahçesi'nde öldü. | TED | هذه هي نمور تسمانيا. مات آخر واحد معروف في حديقة حيوانات هوبارت. |
| Pembe filler yerine Tazmanya canavarları görmek. | Open Subtitles | و أننا نرى شياطين من تسمانيا بدلا من أن نرى أفيال ورديه |
| Bir sonraki büyük buluş Tüm Tazmanyadaki Tazmanya canavarı kanserleri üzerinde çalışılmasıyla ortaya çıktı. | TED | جاءت الطفرة العلمية القادمة بعد دراسة أورام العفاريت التاسمانية في تاسمانيا كلها. |
| Tazmanya'daki Cradle Dağı soğuk Antarktik rüzgârlarla hırpalanıyor. | Open Subtitles | سلاسل الجبال في تاسمانيا متّقدة برياح القطب الجنوبي المريرة |
| Ve vahşi görünüşlerine rağmen, Tazmanya canavarları aslında oldukça sevimli küçük hayvanlardır. | TED | ﻭﻋﻠﻲ ﺍﻟﺮﻏﻢ ﻣﻦ ﻣﻨﻈﺮﻫﺎ ﺍﻟﻮﺣﺸﻲ ﻓﺈﻥ ﺍﻟﻌﻔﺎﺭﻳﺖ ﺍﻟﺘﺎﺳﻤﺎﻧية ﻫﻲ ﺣﻴﻮﺍﻧﺎﺕ ﺻﻐﻴﺮﺓ ﻟﻄﻴﻔﺔ |
| Şimdi de Tazmanya'da neler oluyor bir bakalım ve inanın bana ohoo... | Open Subtitles | الآن دعونا نلقي نظرة على ما يحدث في ولاية تسمانيا |
| Tazmanya kaplanlarını kovalayan pek çok turist var. | Open Subtitles | هناك الكثير من السياح تطارد نمور تسمانيا. |
| Bir durun hele, belki Tazmanya Canavarı'dır. Hadi! | Open Subtitles | أنتظروا يارفاق , أنه قد يكون فقط شيطان تسمانيا |
| Tabii bu ateş, poposunda Tazmanya Canavarı dövmesi olan az başarılı çocuk gibi bir erkekse. | Open Subtitles | إن كان اللهب طفلا كبيرا دون إنجازات مع وشم لشيطان تسمانيا على مؤخرته. |
| Göğsünde Tazmanya'ya benzeyen bir doğum lekesi var. | Open Subtitles | حصل على وشمة ولادة على صدره مثل تسمانيا |
| Belki, bir Tazmanya kaplanı bulursak bir sürü para kazanabiliriz. | Open Subtitles | ربما... قليلا من المال إذا وجدنا نمر تسمانيا نمرح و هذا هراء |
| Ben Tazmanya Zooloji Birliği'ndenim. Tesislerimizin birinden kaçtı. | Open Subtitles | أنا أعمل في مؤسسة حائق الحيوان في (تسمانيا) لقد هرب من إحدى مرافقنا |
| Şöyle böyle. Jamie, Tazmanya Canavarı gibi ordan oraya dönüp duruyor. | Open Subtitles | لا بأس "أن جيمي يتجول "كوحش تسمانيا |
| Hayır, Tazmanya canavarını araştırıyorum. | Open Subtitles | لا ، أنا ابحث شياطين تسمانيا |
| Nadil Tazmanya türlerinden örnek aldığından şüpheliyim | Open Subtitles | أشك بأنها صممتها على شكل بعض فصائل تاسمانيا النادرة |
| "Süper 170 Tazmanya yünü." | Open Subtitles | صوف 170 تسماني الفاخر تاسمانيا=مدينة في استراليا مشهورة بانتاج أجود أنواع الصوف |
| Tazmanya' yı sevmediğimden değil yani. | Open Subtitles | لايعني أن تاسمانيا ليست جميلة. |
| Cradle Dağı, Tazmanya. | Open Subtitles | جبل كرادل, تاسمانيا |
| Tazmanya. | Open Subtitles | في جزيرة تاسمانيا. |
| Zamanının çoğunu Tazmanya' da geçirir. | Open Subtitles | قضى غالبية وقته في تاسمانيا. |
| Ama yine de Tazmanya canavarı üç yavrusunu kesesinde besliyordu. | TED | ﻣﻊ ﺫﻟﻚ ﻛﺎﻧﺖ لا ﺗﺰﺍﻝ ﺗﺮﺿﻊ ﺻﻐﺎﺭﻫﺎ ﺍﻟﺜﻼﺛﺔ ﻓﻲ ﺟﻴﺒﻬﺎ |