| Ve inan bana bunu ülkeden götürürken tedbirli davrandığım için mutluluk duyacaksın. | Open Subtitles | وصدّقينيّ،عندما تنقلين هذا عبر البلاد ستكونين سعيدة بأنني كنت ُ حذراً جداً |
| Orada karşılaşabileceğimiz şeyi göz önüne alırsak bence tedbirli davranmak en iyisi. | Open Subtitles | بالنظر الى ما قد نواجهه هناك اعتقد ان الحذر هو الخيار الأفضل |
| Şey, birazcık tedbirli olabilirsin, ama bunun nesi yanlış ki? | Open Subtitles | قد تكون حذر قليلاً لكن ماهو العيب في هذا ؟ |
| Aramızda Müdür'ün casusları var. Bunun için tedbirli davranıyoruz. | Open Subtitles | المأمور زرع شخصاَ للتجسس علينا وإلا لم ترانا حذرين جداَ |
| Sadece tedbirli davranıyorum, bu korkmak anlamına gelmez. | Open Subtitles | اننى حذرة فقط ليس اكثر الوضع اختلف يجب ان نخاف. |
| Marisa biraz daha tedbirli olmalısın çünkü biraz önce birisinin sana gizlice bir 50'lik verdiğini gördüm. | Open Subtitles | عليك أن تكوني أكثر حذراً لأن باكراً رأيت أحدهم يعطيك خمسين دولار خلسة |
| - Kusura bakma doktor. Makinelere biraz tedbirli yaklaşıyorsam da mazur gör artık. | Open Subtitles | معذرة أيّها الطبيب، لكن ستعذرني إن أصبحت حذراً من الآلات |
| tedbirli davranmışsınız ama onun görüntülerini kaydediyorsunuz. | Open Subtitles | لقد كنت حذراً بعض الشيء لكنك كنت تصورها. |
| Kabul ediyorum. Fazla tedbirli olamayız. | Open Subtitles | أوافقك الرأى ديمترى لا يمكننا المبالغة فى الحذر |
| Kariyerimi riske atmamak için oldukça tedbirli olmalıyım. | Open Subtitles | أود أن أكون شديد الحذر قدر الإمكان لأني أخاطر بمهنتي |
| Bazı ilerlemeler var, ancak ilgililer tedbirli davranıyorlar. | Open Subtitles | بالرغم من وجود تقدم لكن الانطباع السائد هو الحذر |
| Hayatını buna hazırlanarak geçirdi. Sadece tedbirli davranıyor, kendi yolunda gitmesini istiyor. | Open Subtitles | لقد قضى كل حياته يعد لهذا، إنه حذر فقط في هذا الأمر، سيكون على ما يرام |
| "Ne kadar tedbirli olunursa o kadar iyi" diyeceklerdir. | Open Subtitles | حسنا, اعتقد انهم يقولون انه لايوجد شي كأن تكون حذر جدا هل تبلغ عنهم او لهم ؟ |
| Nedense senin gibi tedbirli biri silahlı bir saldırganın inanılmaz derecede yaklaşmasına izin vermiş. | Open Subtitles | ولسبب ما، رجل حذر مثلك سمح لمهاجم مسلّح بأن يقترب كثيرا. |
| tedbirli olmalıyız. Buralarda çok kötü insanlar var da. | Open Subtitles | يجب أن نكون حذرين هناك بعض الشرّيرين هنا |
| Sizin gibi tedbirli beyefendilerin paralarını efsanelere veya kulaktan duyma şeylere yatıracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم, لا أتعقد أن محترمين حذرين مثل أنفسكم, يريد أن يصرف هذا المال الكثير بناءً على شائعة أو اسطورة |
| Ancak kurtlar çok tedbirli ve kaçmaya meyilli olduklarından onların hayatlarına dair tüm gerçeği asla bilemeyebiliriz. | Open Subtitles | لكن الذئاب حذرة ومراوغة جداً لدرجة أننا قد لا نعلم الحقيقة الكاملة حيال معايشهم. |
| Hayır, bence sen tedbirli davranıyorsun, ki bu akıllıcadır. Endişelenme. | Open Subtitles | كلا , أعتقد أنت فقط أصبحت حذرة , مما يعني ذكية |
| Üs kumandanına, onun operasyonlarına müdahale ederken tedbirli davranacağını söylerim. | Open Subtitles | الساعة تدق. سأعلم قائد القاعدة أنّك ستكون حذرا في تعطيلك لعملياته. |
| Yani eğer bu gurur meselesi ise.. ..daha tedbirli davranmalısınız. | Open Subtitles | أقصد أنه سيكون من الحكمة دراسة ما إذا كان ذلك مجرد مسألة كبرياء |
| Senin oyununun iyi olmadığını çünkü çok tedbirli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بأن لعبتك كانت ضعيفة لأنّك كنت حذرًا على نحوٍ زائد |
| Felaket tellalı değilim ama tedbirli birisi parasal durumlarını yoluna koymak isteyebilir. | Open Subtitles | لست نذير شؤم ولكن الحكيم هو من يجب أن يرتب شئونه المالية. |
| Git, tedbirli ol ve sıcak bir yemek istiyorsan çabuk gel. | Open Subtitles | إذهب وكن رصين وإرجع سريعاً ان كنت تريد وجبة ساخنة |
| SNM'yi Daedalus'la Dünya'ya geri gönderip Wraithler geldiğinde Antartika silah platformunun çalışmasını sağlama almak daha tedbirli olmaz mı? | Open Subtitles | قد لا يبدو ذلك أكثر تعقلا إعادة وحدة الطاقة الصفرية للأرض على متن الديدلوس وضمان نجاح العملية |
| Çünkü onu ben yetiştirdim, tedbirli olması için, temkinli. | Open Subtitles | هذا بسبب أني ربيتك لتكوني متيقظه , حذره |
| İleride daha tedbirli olacağınıza inanıyorum. | Open Subtitles | أنا واثق أنك ستكون أكثر حرصاً فى المستقبل. |
| Biraz daha tedbirli olamadın mı? | Open Subtitles | لا تستطيعي بأن تكوني رصينة أكثر بعض الشيء؟ |
| Tabi ki kullanmadan önce tedbirli davranıp kanı kaynatacağım. Evet, herhalde. | Open Subtitles | نحن لسنا أغبياء بالتأكيد سنأخذ الوقاية بغلينا للدم قبل أستخدامه |