| Ve iki olayda da gerçek bir denklik tehlikesi var oradan kaybolmakla ilgili zihnin içlerinde bir yerde. | TED | حيث يوجد هناك خطر حقيقي في كلتا الحالتين للضياع هناك، في غيابات النفس. |
| 21'inci caddenin köşesinde ve 2'inci bulvarda kalabalığın cephaneliğe saldırma tehlikesi var 500'e yakın silah var orda. | Open Subtitles | هناك خطر من أن يهاجم الرعاع مخازن الذخيرة فى زاوية الشارع 21 بالحى الثانى هناك حوالي 500 محطّة للأسلحة فيهم |
| Binada yangın tehlikesi var. | Open Subtitles | فى الحى الثانى بالشارع الواحد والعشرون هناك خطر اشتعال الحريق فى المبنى |
| Zihninin bu esnada yokolma tehlikesi var. | Open Subtitles | هناك خطر أن عقله يمكن تدميره في هذه العملية |
| Profesyonel görüşüme göre ciddi bir yaralanma tehlikesi var. | Open Subtitles | من رأيي, خطر الإصابة البالغة شيء أساسي |
| Pnömotoraks iltihabı tehlikesi var, solunum sıkıntısı sendromun var ve Meredith Grey komaya girmene karşı hazır. | Open Subtitles | وتعاني خطر الإصابة بالإسترواح، وذات الرئة، ومتلازمة عسر التنفس. (ميرديث غراي) مستعدة لتركك تنزلق في غيبوبة. |
| Hareket ederse kana karışma tehlikesi var. Evet. | Open Subtitles | هناك خطر من دخولها مجرى الدم نعم |
| Kalkanları indir. Gözden kaybedemeyiz. - Ama Michael, virüs bulaşma tehlikesi var. | Open Subtitles | و لكن يا مايكل ، هناك خطر العدوى |
| Güçsüzleşme tehlikesi var, ama sizin gibi bir beyefendi birkaç yavruyu kaybetmeyi göze alacaktır. | Open Subtitles | لأن هناك خطر من أن ذلك سيضعفهم ولكن رجل نبيل مثلك.. أنا متأكد أنة سيتحمل فقدان بعض الكتاكيت! هة |
| Enfeksiyon tehlikesi var. | Open Subtitles | هناك خطر عليه من التسمم |
| Kaçma tehlikesi var. | Open Subtitles | و هناك خطر الهروب |
| Çığ tehlikesi var. | Open Subtitles | هناك خطر من الإنهيار الثلجي |
| Çığ tehlikesi var. | Open Subtitles | هناك خطر من الإنهيار الثلجي |
| - Virüs bulaşma tehlikesi var. | Open Subtitles | هناك خطر العدوى |