| Bu bir Tek kurşun, Kennedy ve Connally'deki yedi yarayı da açmış olmak zorunda. | Open Subtitles | رصاصة واحدة يجب أن تحدث السبعة جروح الأخرى في كينيدي و كونالي |
| Sadece Tek kurşun var. | Open Subtitles | هناك رصاصة واحدة فى الخزينة ذلك كل ما ستحصلين عليه. |
| Tek kurşun. Beynine nişan almalıydı. | Open Subtitles | رصاصة واحدة كان من المفترض ان يصوبها نحو الرأس |
| 1940'ta Paris'in Tek kurşun atılmadan düşüşünü görmüşlerdi. | Open Subtitles | فى عام 1940 رأى الباريسيين عاصمة بلادهم تسقط دون أن تطلق طلقة واحدة |
| - ve insanlar genellikle koldan Tek kurşun yarasıyla ölmezler. | Open Subtitles | ولا يموت الأشخاص عادة جراء طلقة واحدة على الذراع |
| Tamam. Ölüm sebebi göğsündeki Tek kurşun yarası. | Open Subtitles | حسناً سبب الوفاة جرح طلق ناري واحد في الصدر |
| Tek kurşun sıkılmış. Anında ölmüş olmalı. | Open Subtitles | كانت رصاصة وحيدة مات على الفور على إثرها |
| Hırsızla karşılaşmış. Vurulmuş. 38 kalibre, Tek kurşun. | Open Subtitles | واجهت الدخيل، فأطلق النار عليها، رصاصة واحدة من عيار 38. |
| Sağ omuzdan Tek kurşun yarası. 9mm. Tek giriş, tek çıkış. | Open Subtitles | رصاصة واحدة في الكتف الأيمن تسعة ملليمتر بمدخل واحد ، ومخرج واحد |
| Evet, ama o işgal kuvvetleri yerine, elimde bir Walter ve Tek kurşun var. | Open Subtitles | نعم.. لكن بدلا من قوة غزو النورماندي لدي مسدس والثير فيه رصاصة واحدة |
| Göğüste Tek kurşun yarası. Büyük kalibreli, muhtemelen bir 45'lik. | Open Subtitles | رصاصة واحدة في الصدر ، ذاتُ عيار ثقيل ربما عيار 45 |
| Ölüm sebebi Tek kurşun. Ailesinden kısa bir süre sonra ölmüş. | Open Subtitles | سبب الوفاة كان رصاصة واحدة مات بعد العائلة بفترة قصيرة |
| Charlie Figg göğsüne aldığı Tek kurşun yarasıyla ölmüş. | Open Subtitles | تشارلي فيغ مات بسبب جرح رصاصة واحدة بالصدر |
| O hapishaneyi Tek kurşun sıkmadan almamıza yardımcı olacaklar. | Open Subtitles | سيساعدونا على أخذ هذا السجن دون إطلاق رصاصة واحدة. |
| İsimsiz bir memur Tek kurşun bile sıkılmadan başarılı bir şekilde şüphelimizi yakaladı. | Open Subtitles | نجح ضابط مجهول لم يُذكر إسمه بالقبض على المشتبه به دون إطلاق رصاصة واحدة. |
| Bu yüzden öldürme şekli farklı; Tek kurşun. | Open Subtitles | لهذا الطراز مختلف فقط طلقة واحدة |
| Kalabalık alanda sana on kurşun sıkıyorsam... yalnızken kafana Tek kurşun sıkarak işini bitirebilirim. | Open Subtitles | ...لو أن بإمكاني إطلاق 10 رصاصات عليك بالزحام فإمكاني بسهوله إطلاق طلقة واحدة عبر رأسك وأنت وحدك |
| Kafaya Tek kurşun, İşte böyle yaptılar. | Open Subtitles | طلقة واحدة بالرأس، هكذا ما فعلوا |
| Şakaktan Tek kurşun yarası. Kalıntılar üzerinde suikasta dair kanıt yok. | Open Subtitles | جرح طلق ناري واحد في الصدغ، لا توجد أدلة أخرى عن وجود جريمة في الجثمان. |
| - Vurulmuş. Böbreğine Tek kurşun. Kan kaybından ölmüş. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}تمّ إرداؤه، رصاصة وحيدة نحو الكلية، نزف حتّى الموت. |
| Sanırım otopsi raporları ölüm sebebinin, başına Tek kurşun olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | اتوقع ان تقرير المشرحة سيتوصل الى اسباب الوفاة طلقة نارية واحدة في الرأس |
| Göğüste Tek kurşun yarası. Ve adamımız yeleğini giymiyormuş. | Open Subtitles | طلقة ناريّة واحدة في الصدر ورجلنا لا يرتدي حمالاً |