| Eğer bu adamı sen öldürmediysen, ...Tek tanık sen oluyorsun. | Open Subtitles | إذا لم تقتل هذا الرجل، فأنتَ الشاهد الوحيد |
| Koca davadaki Tek tanık Bay Burton. | Open Subtitles | السيد بورتن هو الشاهد الوحيد في هذه القضية |
| - Ne? - Asla sorgulamayı başaramadığımız Tek tanık kim? | Open Subtitles | من الشاهد الوحيد الذي لم نستطع استجوابه قط؟ |
| Çünkü seni kurtarmak için o kızı öldürdüğümü gören Tek tanık sensin. | Open Subtitles | أنت الشاهدة الوحيدة التي رأتني أقتل تلك الفتاة لأنقذك. |
| Tek tanık öldü. Bryce'ın yaptığı yanına kalacak. | Open Subtitles | الشاهدة الوحيدة ماتت برايس سيفلت من العقاب |
| - Katil o. Kesin değil. Elindeki Tek tanık fikrini değiştirdi. | Open Subtitles | لستَ متأكّدًا من ذلك، قد تراجع شاهدكَ الوحيد |
| Tamam Zanna kurallarına göre Tek tanık çocuk değil mi? | Open Subtitles | حسنًا, وفقًا لقوانين الـ "زانا" الطفل هو الشاهد الوحيد, صحيح؟ |
| Geriye kalan Tek tanık, haklı ya da haksız olarak adı bu işe karışmış olan Bakan, Christopher Bailey. | Open Subtitles | ...الشاهد الوحيد الباقى هو الرجل الذى. الذى سواء بطريقة صحيحة ام خطأ قد اعطى بأسمه للقضية كله اسم فضيحة بايلى |
| Tek tanık, yakınlardaki bir güvenlik kamerası. | Open Subtitles | الشاهد الوحيد هو كاميرا أمنية قريبة |
| Tek tanık sensin, o yüzden uzak dur. | Open Subtitles | أنت هو الشاهد الوحيد. لذالك ابعد يديك. |
| Gel yumurtanı ye. Yardım etmeliyim. Tek tanık benim. | Open Subtitles | أمي، يجب أن أساعده، أنا الشاهد الوحيد مثل ذلك الفتى في الفلم مع (هاريسون فورد) |
| Yardım etmeliyim. Tek tanık benim. Şu Harrison Ford filmindeki gibi. | Open Subtitles | أمي، يجب أن أساعده، أنا الشاهد الوحيد مثل ذلك الفتى في الفلم مع (هاريسون فورد) |
| O Tek tanık. | Open Subtitles | انه الشاهد الوحيد |
| O Tek tanık. | Open Subtitles | انه الشاهد الوحيد |
| Tek tanık sensin. | Open Subtitles | أنت الشاهد الوحيد |
| Tek tanık da babamdı. | Open Subtitles | وأبي كان الشاهد الوحيد. |
| ve siz Tek tanık olarak geçiyorsunuz. | Open Subtitles | وتم ذكرك على أنك الشاهدة الوحيدة. |
| Beni öldürmek istiyor çünkü Tek tanık benim. | Open Subtitles | يريد قتلى لاننى الشاهدة الوحيدة |
| Annenin öldürülmesinde Tek tanık olman cinayetlerin herhangi birine tanık olmakla eş değer. | Open Subtitles | كونك الشاهدة الوحيدة على مقتل والدتك وربط هذا بكل عمليات القتل... |
| Elimizdeki Tek tanık o. | Open Subtitles | إنها الشاهدة الوحيدة لدينا |
| Elindeki Tek tanık fikrini değiştirdi. Ona karşı elinde bir şey yok. | Open Subtitles | قد تراجع شاهدكَ الوحيد ليس لديكَ قضيّة |