| Scully'nin tedavisinin bu duvarların içinde bir yerlerde olma olasılığı Tek umudum. | Open Subtitles | إحتمال وجود علاج لسكالي بمكان ما داخل هذه الجدران.. هو أملي الوحيد. |
| Tek umudum zamanla beni bağışlamayı öğrenebilmen. | Open Subtitles | أملي الوحيد ذلك أنت يمكن أن تتعلّم الغفران لي. |
| Bir oraya buraya gittikçe seni burada beklerken Tek umudum tekrar görüşmekti canım. | Open Subtitles | كان أملي الوحيد رؤيتك يا عزيزتي بينما كنت تسافرين هنا وهناك كنت أنتظرك هنا |
| Tek umudum onun güvensizliğinin sizin Yıldız Geçidi arayışınıza engel olmaması. | Open Subtitles | أتمنى فقط أن انعدام ثقته بكم لن تتعارض مع سعيكم وراء الستارجيت |
| Tek umudum yönümüzü değiştirmek için geç kalmış olmamamız. | Open Subtitles | آمل فقط أن الأوان لم يفت لتعديل منحى الأحداث |
| Tek umudum başka bir vampiri bulmadan önce Devon'u bulmak. | Open Subtitles | املي الوحيد هو إيجادها قبل أن يجدها أي مصاص دماء آخر |
| Mecburdum çünkü. Tek umudumdu. Tam anlamıyla Tek umudum. | Open Subtitles | اضطررت ل، كان أملي الوحيد، حرفيا أملي الوحيد. |
| Tek umudum oydu. | Open Subtitles | الذي يأخذني بعيدًا عن حياتي المجنونة لقد كان أملي الوحيد. |
| Eğer onlar avukat tutmama izin vermeyeceklerse Tek umudum sizsiniz. | Open Subtitles | وإذا لمْ يدعوني أرى مُحامياً، فأنتِ إذن أملي الوحيد. |
| Biliyorum senin gibi kuru hava Tek umudum. | Open Subtitles | أنا أعمل , كما تعلم أنت الهواء الجاف هو أملي الوحيد |
| Grayson, buna ihtiyacım var. Tek umudum sen olabilirsin. | Open Subtitles | غرايسن, أنا بحاجة هذا ربما تكون أملي الوحيد |
| Tek umudum siz bunu da yok etmeden önce Mars'ı canlandırabilmemiz. | Open Subtitles | أملي الوحيد هو أن نستطيع إحياء المريخ قبل أن تُدمروا ذلك أيضاً |
| Müsamaha için Tek umudum mahkemenin gaddar bir adam olmadığımı anlamasını sağlayacak tanıklar götürmek. | Open Subtitles | أملي الوحيد للعفو هو احضار مجموعة من الاشخاص ليشهدوا امام المحكمة انني لست ذلك الوحش الذي يظنونه |
| Kabal beni manipüle edebilsin diye Tek umudum olduğuna inandırdığı bir de sahte tedavi düzenledi. | Open Subtitles | أمر بتجارب سريرية زائفة والتى جعلتني اُصدق أنه أملي الوحيد لذا فالعُصبة السرية تود خداعي |
| O benim tek evladım, Tek umudum. | Open Subtitles | إنّه ابني الوحيد، أملي الوحيد. |
| Tek umudum tek kollu adamın bulunmasıydı. | Open Subtitles | أملي الوحيد كان أيجاد الرجل بذراع واحد |
| Muskayı bulmak Tek umudum. | Open Subtitles | يجب أن أجد التعويذة إنها أملي الوحيد |
| Mesele şu ki, şu anda... bunu önlemek için Tek umudum sizsiniz. | Open Subtitles | الاَن أنت أملي الوحيد لمنع هذا |
| Tek umudum, Ryan'a yardım edebileceğim bir şeylerin olması. | Open Subtitles | أتمنى فقط أن هناك ما يمكننى أن أقدمه من المساعدة. |
| Tek umudum, söylediklerimin birazının bile aklında kalmış olması. Anlamıyorum. Neden kalmasın ki? | Open Subtitles | آمل فقط أن يكون قد استوعب قليلاً ممّا قلته - لا أفهم، ولماذا لا يفعل؟ |
| Tek umudum her şeye yeniden başlamak. | Open Subtitles | املي الوحيد ان ابدأ حياه جديده |
| Ve şimdi Tek umudum, kaybolan zamanı telafi etmek ve torunlarıma duymuş oldukları kadar kötü biri olmadığımı göstermek. | Open Subtitles | و أملى الوحيد هو أن أعوض الوقت المفقود و أظهر لأحفادى أننى لست الشرير الذى قد سمعوا عنه |
| Tek umudum, müzayede öncesi, devasa bir hortumun okulu yerle bir etmesiydi. | Open Subtitles | وأملي الوحيد كان أن يدمر إعصار كبير المدرسة قبل الحدث الكبير. |
| Tek umudum hala eski günlerdeki erkek ve kız olarak kalabilmemiz. | Open Subtitles | ولكنني أتمنى فحسب أن نظل .. الفتى والفتاة من الماضي |