| Öldür bu ajanı. O zaman sana inanır ve teklifini kabul ederim. | Open Subtitles | أقتل هذه العميلة,أنا سأصدقك, وسوف أقبل عرضك. |
| Evde olup bitenleri düşünecek olursak, sanırım bu teklifini kabul edebilirim. | Open Subtitles | ربما أقبل عرضك نظراً لطريقة سير الأمور بمنزلي |
| teklifini kabul edersem Sejin Grup'un sahibi değişecek mi? | Open Subtitles | ان قبلت عرضك هل سيتغير مالك مجموعة سيجين؟ |
| Ama Kraliçe'nin teklifini kabul edersen hayatının her gününde oğluna göz kulak olabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا قبلت عرض الملكة بإمكانك مشاهدة إبنك كل يوم في حياتك |
| Benim gördüğüm kadarıyla, hem Fury'nin teklifini kabul edebilir hem de eğitimi ve teknolojisinden faydalanabilirsin ya da budala bir acemi çaylak gibi etrafta gezinirsin. | Open Subtitles | الامر الذي اراه هو انه عليك قبول عرض فيوري وان تستفيد من تدريبه وتعليمه او ان تكمل كما تفعل كاجاهل مبتدىء |
| Taslak koddaki son değişiklerin bir sonucu olarak şimdi bana şunu yapma yetkisi doğuyor ve bu vesileyle avukatın teklifini kabul ediyorum. | Open Subtitles | حسب التعديلات الجديده في قوانين التجنيد التي تُخولني السلطة اللازمة فأنا أقبل عرض محاميك |
| Dadı teklifini kabul edebilir miyim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أفكر فى قبول عرضك العمل كجليسة أطفال |
| Ve bu trajedinin karşılığında teklifini kabul ediyorum. | Open Subtitles | , ونظراً لمأساتك . سوف أقبل عرضك |
| teklifini kabul etmem bildirildi. | Open Subtitles | لقد أتتني الأوامر أن أقبل عرضك |
| Nazik teklifini kabul edebilirim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد فكرت فقط بأنني قد أقبل عرضك الكريم. |
| Yemek teklifini kabul etmeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | أخيراً قبلت عرضك للعشاء |
| teklifini kabul ediyorum. | Open Subtitles | لقد قبلت عرضك |
| Senin Ivan'ın nazik teklifini kabul edeceğini farzederek elbette. | Open Subtitles | بالطبع،على افتراض بأنك قبلت عرض "تشابلوف". |
| Bilmiyorum. Bence mavi taytlının 885 teklifini kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد علينا قبول عرض 885 ألف دولاراً من ذلك الرجل صاحب السراويل الزرقاء |
| Bir dahaki sefere CCPD'nin koruma teklifini kabul edeceğim kesin. | Open Subtitles | ربما في المرة القادمة أقبل عرض الشرطة لحمايتي |
| Dadı teklifini kabul edebilir miyim diye düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا كنت أفكر فى قبول عرضك العمل كجليسة أطفال |
| teklifini kabul etmeyeceğimi ona söyledim. O zamandan beri bu masanın başındayım. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنه متى قدم عرضه سوف أكون على مكتبي في الحال |
| teklifini kabul edersem öldürüleceğim etmezsem de öldürüleceğim. | Open Subtitles | وهكذا سوف اُقتل لو قبلت عرضه وسوف اقتل لو رفضت |
| Uzlaşma teklifini kabul ettim, Nicholas. Sen haklıydın. Yelken açacağım, bilirsin, yelken. | Open Subtitles | قبلتُ بعرضك، كنتَ محقاً، سأقوم برحلة إبحار |
| Bizce Childs'ın iş teklifini kabul etmelisin. | Open Subtitles | إذاً أعتقد أنه يجب عليك أن تقبل عرض الطفل. |
| Her şey bittiğinde, teklifini kabul edebilirim. | Open Subtitles | عندما نصل الى كل ذلك اعتقد اني سآخذ مقترحك |
| "Sevgili Elizabeth, teklifini kabul etmeye karar verdim. | Open Subtitles | عزيزتي إليزابيت , لقد قررت الموافقة على عرضكم |
| O yüzden teklifini kabul etmeye karar verdim. Senin evinde kalacağım. Arkadaşlığının tadını çıkaracağım ve iyi bir gece uykusu çekeceğim. | Open Subtitles | سأود كثيرا أن أقبل بعرضك في الأخير و أمكث في منزلك مستمتعا ببعض الرفقة الحسنة، |
| İçki teklifini kabul ediyoruz. Teşekkürler. | Open Subtitles | نحن نقبل عرضك لدفع ثمن الشراب شكراً لك |
| Gülünç derecede düşük teklifini kabul ettik, şimdi de adama senet imzalatamıyoruz. | Open Subtitles | نحن قبلنا عرضه السخيف الرخيص والأن لم نتلقى الضمان |