| Ya telefon görüşmeleri? Kaydını tutar mısınız? | Open Subtitles | وماذا عن المكالمات الهاتفية هل لديكم سجل بها ايضا؟ |
| telefon görüşmeleri bile yapıp dilediğin gibi seyahate çıkabileceksin! | Open Subtitles | يمكنكِ حتى أن تجري المكالمات الهاتفية وأن تسافري كما تشائين |
| Bu yemek Honda motosikletleri ile ilgili telefon görüşmeleri ile devam etti ve bir öğle yemeği randevusu ile sonuçlandı. | Open Subtitles | و نتج عن ذلك سلسلة من المكالمات الهاتفية المثيرة للإهتمام و غداء لمرة واحدة فيما يتعلق بشركة "هوندا" للدراجات النارية |
| "İş saatleri içinde kişisel telefon görüşmeleri yapmak yanlıştır." | Open Subtitles | من الخطأ اجراء مكالمات هاتفية شخصية أثناء الدوام الرسمي ؟ |
| Yani oda servisi, telefon görüşmeleri ve internet yok. | Open Subtitles | إذن, لن تكون هناك خدمة غرف, ولا مكالمات هاتفية, أو إنترنت, |
| telefon görüşmeleri, faks, herşey. | Open Subtitles | و الفواتير وأسواق العملات. -ألا يجب أن نناقش هذا؟ |
| Hadi ama, gizli kapaklı yaptığın telefon görüşmeleri... | Open Subtitles | بربّك، السريّة المكالمات الهاتفيّة |
| Bazı telefon görüşmeleri yapmam gerekir, ama bunu sabahtan önce yapamam, üzgünüm. | Open Subtitles | يجب أن أجري بعض الإتصالات ولكن ليس قبل الصباح إني آسف |
| Hapishanedeki telefon görüşmeleri kaydediliyormuş ve mahkumlar sadece karşı ödemeli arayabiliyorlarmış. | Open Subtitles | إذاً يتمّ تسجيل المكالمات الهاتفية من السجن، وكلّ سجين لديه عدد محدود من المكالمات |
| Eminim ki kulak misafiri olduğun bazı telefon görüşmeleri olmuştur. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك سمعت بعض المكالمات الهاتفية |
| telefon görüşmeleri, internet kayıtları... | Open Subtitles | المكالمات الهاتفية ، والانترنت ، ماذا لديك |
| Sen ve Lester gerçekten garip paralel hayatlar sürüyorsunuz çünkü aynı tür telefon görüşmeleri yapmışsınız tam olarak aynı anda ve aynı sürede. | Open Subtitles | لابد أن حياتكما كانت متوازية بشكل غريب لأنكما كنتما تجريان نفس المكالمات الهاتفية ولنفس المدة وفي الوقت ذاته |
| Ve her türden gizli telefon görüşmeleri yapıyorlar polis için veya basın-- kim olursa. | Open Subtitles | ويقومون بجميع أنواع المكالمات الهاتفية السرية للشرطة و الصحافة .. |
| Tasnif edilmiş hesap, şifreli telefon görüşmeleri... | Open Subtitles | الحسابات السرّية، المكالمات الهاتفية المشفّرة... |
| Fakslar, internet bağlantıları, telefon görüşmeleri, hepsi yüksek hızlı sese ve optik tanıma bilgisayarlarına gönderiliyor. | Open Subtitles | الفاكسات، الإنترنت communicatlons، المكالمات الهاتفية. كلّ المدحورون لتصويت و حاسبات recognitlon البصرية. |
| Akşam yemeği yiyeceğim, telefon görüşmeleri yapacağım. | Open Subtitles | لدي عشاء, وإجراء مكالمات هاتفية |
| Şimdilik yalnızca telefon görüşmeleri yapıyorlar. | Open Subtitles | حتى الآن، مجرد مكالمات هاتفية. |
| Seksi telefon görüşmeleri. | Open Subtitles | مكالمات هاتفية بذيئة بكلام الغزل |
| (Gülüşmeler) "Geçen gece, son birkaç aydır, ofisinden bir kadınla, geç saatlerde gizlice uzun telefon görüşmeleri yaptığını öğrendim. | TED | (ضحك) "في الليلة الماضية اكتشفت أنه منذ شهور، أنه يقضي الليل في مكالمات هاتفية سرا مع امرأة تعمل معه في مكتبه. |
| Senle Ranier Gerhardt arasında telefon görüşmeleri tespit ettik. | Open Subtitles | لقد استطعنا مراقبة ثلاثة مكالمات هاتفية (بينك وبين ( رينيير غيرهارت |
| telefon görüşmeleri, faks ,herşey. | Open Subtitles | و الفواتير وأسواق العملات. |
| I bizim telefon görüşmeleri tercih ediyor. | Open Subtitles | -أفضّل المحادثة الهاتفيّة . |
| Pekala, bak, bazı telefon görüşmeleri yapacağım. | Open Subtitles | حسناً، اسمع سأجري بعض الإتصالات ولكن لا يمكن للشرطة الفيدرالية أن تقحم نفسها في مثل هذه الأمور |