| Bakın, ben hapse girdiğimde, bizim araba telefonlarımız bu kadardı ve taşınması için iki kişiye ihtiyaç vardı.. | TED | ترى، عندما دخلت إلى السجن، كانت هواتف السيارت بهذا الحجم وتتطلب شخصين لحملها. |
| Konuşabiliriz, telefonlarımız var. Ayda falan değilim. | Open Subtitles | و لا زال بإمكننا الإتصال ببعض طوال الوقت لأنه لدينا هواتف |
| Tabii ki, küçük hanım eğer, santraldeki çocukların dokuzunu birden haşat etmemiş olsaydım, telefonlarımız çalışıyor olurdu. | Open Subtitles | انسه لم يكن لدينا هواتف في ترانج عندما اخذت ارواح تسعةرجال بايدي العارية |
| Cep telefonlarımız, Playstationlarımız ve laptoplarımızdaki enerjiyi depolar. | TED | يقوم بتخزين الطاقة في هواتفنا المحمولة، وأجهزة البلايستايشن والحواسيب المحمولة. |
| diyorduk. Ve buradaki gibi teknolojimiz yok, ama küçük telefonlarımız var. | TED | ولم تكن لدينا تكنولوجيا كما هو الحال هنا ولكن كانت لدينا هواتفنا الصغيرة |
| telefonlarımız aracılığıyla beni Caroline ve Elena'ya bağlıyor. | Open Subtitles | إنّه يصلني بـ (كارولين) و(إيلينا) عبر هاتفيهما. |
| Küçük bir stüdyomuz, prova odalarımız, telefonlarımız olur | Open Subtitles | يمكننا الحصول على استوديو صغير و غرف للتدريب وهواتف |
| Burada kullanabileceğiniz telefonlarımız var. | Open Subtitles | حسنا, لا بأس, لدينا هواتف بامكانكم استخدمها. جيني |
| Müzik severler için çok güzel telefonlarımız var. | Open Subtitles | انا احب الموسيقى كذلك لذلك نحن لدينا هواتف رائعة لعشاق الموسيقى |
| Küçükken kameralı telefonlarımız olsaydı başımıza neler gelirdi düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | أيمكنكم تخيل كم المشاكل التي كانت ستحدث لو كنا نملك هواتف ذات كاميرات عندما كنا أطفال ؟ |
| Evet, yani cep telefonlarımız var. | Open Subtitles | أجل، أعني لدينا هواتف خلوية، لكن |
| Telefonlar. Bu yüzden telefonlarımız var. | Open Subtitles | الهواتف، لهذا لدينا هواتف |
| Cep telefonlarımız var. | Open Subtitles | نحن لدينا هواتف محمولة. |
| Kıyafetlerimiz, cüzdanlarımız, telefonlarımız. | Open Subtitles | ملابسنا، محافظنا، هواتف |
| Cep telefonlarımız ne günde duruyor değil mi? | Open Subtitles | لهذا لدينا هواتف خلوية |
| Cep telefonlarımız çalışmıyor, bu yüzden yardım çağıramam ama arabamız yakında döner. | Open Subtitles | هواتفنا النقاله لا تعمل الآن لذا لايمكننى الأتصال لطلب المساعده لكن سيارتنا ستعود قريبا |
| İşte bu da bize ulaşabileceğin ve acil durum numaraları. Bizim cep telefonlarımız. Bu da restoranın numarası. | Open Subtitles | هذه لائحة بكل أرقام الطوارئ التي ستحتاجينها هواتفنا المحمولة , و هاتف المطعم |
| Cep telefonlarımız çalışmıyor, bu yüzden yardım çağıramam ama arabamız yakında döner. | Open Subtitles | بطاريات هواتفنا موجودة فى الشواحن الآن لذلك لا يمكننى أن أطلب النجدة ولكن سيارتنا ستعود قريبا |
| telefonlarımız aracılığıyla beni Caroline ve Elena'ya bağlıyor. | Open Subtitles | إنّه يصلني بـ (كارولين) و(إيلينا) عبر هاتفيهما |
| Ufacığız ama diğer herkes gibi uydularımız, cep telefonlarımız var. | Open Subtitles | نحن بلده صغيره , ولكن لدينا اقمار صناعيه وهواتف جواله , مثل الجميع |
| 100 metre içinde karşılaşınca, telefonlarımız çalar "Çık'a" ya da "Çıkma'ya" basarsın. | Open Subtitles | عندما يكون أحد على بعد يقل عن 100 يارد هاتفينا يرنان يمكن أن تضغط على واعد أو اكره اذا كلانا ضغط على واعد |