| Rio’daki sahillerin iç kesimlerindeki tepelere kurulmuşlar, ve evlerin sadece doğal setler üzerine çıkıldığını görebilirsiniz. | TED | فهي مبنية على التلال ، نحو الداخل من الشواطئ في ريو، ويمكنك أن ترى أن المنازل ناتئة مباشرة من فوق العقبات الطبيعية. |
| Safın teki tepelere gitti ve toz buldu. | Open Subtitles | أحد الحمقى خرج إلى التلال و احضر معه بعض الرماد |
| tepelere inen paraşütçüler görmüşler. | Open Subtitles | يقولون انهم رأوا مظليين يهبطون فوق التلال |
| Bildiğim kadarı ile adam çocuğu buraya getirir getirmez tekrar tepelere döndü. | Open Subtitles | أعلم أن الرجل قد رحل الى التلال فورا بعد أن وصلوا |
| Küçük Köpek ölmek için tepelere gitti. Amerikan Atı da onunla. - Ya Josh? | Open Subtitles | ذهب ليتل دوغ الى التلال ليموت وذهب امريكان هورس معه |
| öldürülmeyenlerin çoğu çocuklarıyla birlikte tepelere kaçtılar. | Open Subtitles | معظم النساء اللاتي لم يُقتلن هربن بأطفالهن إلى التلال |
| Anladığım kadarıyla, bir gözcü grubu. Çoktan tepelere dönmüşlerdir. | Open Subtitles | جماعة الصيد، على الأرجح ربما عادوا الى التلال بالفعل |
| Eğer akıllı iseniz tepelere geri dönersiniz. | Open Subtitles | لو أنكم بالحكمة الكافية عودوا إلى التلال |
| Hepsi bu, çocuklar. Belli ki tepelere doğru gitti. | Open Subtitles | الأمر مؤكد يارفاق يبدو أنه مضى من فوق التلال |
| Toprak anaya, bu güzel kokulu tepelere, ağustosböceklerine, melteme, bin yıllık kayalara, bu güzel gök mavisine kadehimi kaldırmak istiyorum! | Open Subtitles | لنشرب نخب هذه الطبيعة وعطر هذه التلال وصوت الزيز ونسيم الهواء والصخور القديمة سأشرب نخب هذه السماء الزرقاء |
| - tepelere çıkmalarına zorlanmadan önce. | Open Subtitles | قبل أن يتم إجبارهما على التراجع إلى التلال |
| - tepelere çıkıp intikamın peşinden gitmek için hayatını harcamaya yetecek kadar mı? | Open Subtitles | بما يكفي لتتجه إلى التلال لتقضي حياتك سعياً إلى الانتقام؟ |
| Ve ne yazık ki birinin, oldukça fazla miktarda ölümcül, zehirli atığı bu tepelere attığına dair birkaç rapor aldık. | Open Subtitles | إستلمنا عدة تقارير عن شخص ما يتخلص من كميات كبيرة جداً من النفايات السامة في هذه التلال |
| Ekmeklerini taştan çıkarsınlar diye halkınızı tepelere sürdüler. | Open Subtitles | دفعوا شعبكم إلى التلال للحياة على نحت الصخور |
| Ekmeklerini taştan çıkarsınlar diye halkınızı tepelere sürdüler. | Open Subtitles | دفعوا شعبكم إلى التلال للحياة على نحت الصخور |
| Çıkamıyorduk dolayısıyla tepelere doğru koştuk. | Open Subtitles | لم يكن بوسعنا الخروج لذا ركضنا إلى التلال |
| Alıp başımızı tepelere. Şehri terk ediyoruz. Burası artık güvenli değil. | Open Subtitles | نحن نغادر المدينه و نتوجه الى التلال لم يعد الوضع هنا آمناً اكثر من ذلك |
| Köyün üstünde parlak bir ışık belirdi... ve tepelere düştü. | Open Subtitles | ظهر نور ساطع فوق القرية. سقط بين التلال. |
| tepelere çıkarız, gerilla taktiği uygularız. - Benim bahsettiğim bu. | Open Subtitles | يُمكننا الإستعانة بتلك التلال وإستخدام أساليب حرب العصابات ذلك ما أفكر به |
| İyileşip, güçlerini geri kazandıklarında Pekin'in dışındaki tepelere götürülüyorlar. | Open Subtitles | عندما يعتبر لائق و صحي، إن البوم يؤخذ إلى التلال في حافة بكين. |
| Yankılanan tepelere adini haykıracağım ve gökyüzüne mırıldayan lakırtısını bağırttıracağım. | Open Subtitles | سأضحي بإسمك فوق الهضاب التي ستبكي إسمك |