| Ona baktığımda bütün bu tesadüfler bana çok fazla geldi. | Open Subtitles | ، عندما نظرت له . كل هذه المصادفات بدت كثيرة جداً |
| Ama burada bazı garip tesadüfler oldu ve yeni bir şeyler denememiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن حدثت بعض المصادفات الغريبة هنا وأنا أشعر فقط أنني أحتاج إلى تجربة شيء مختلف |
| Milyonlarca küçük olay tesadüfler dış etkenler. | Open Subtitles | الكثير من الأحداث الصغيرة, الصدف, المؤثرات الخارجية. |
| Bu sadece, kötü bir tesadüfler dizisi. | Open Subtitles | هذه فقط مجموعه من الصدف السيئه |
| Büyük yada küçük tesadüfler var mıdır yoksa sadece tesadüf mü vardır? | Open Subtitles | هل من مصادفات عظيمة ومصادفات تافهة، أم مصادفات وحسب؟ |
| - Tesadüf. Cinayet araştırmasında tesadüfler yoktur. | Open Subtitles | لا توجد هناك صدف في التحقيق بجرائم القتل |
| tesadüfler, yukarıda büyük planı olan birisinin olduğunu hatırlatır bence. | Open Subtitles | تباً أتمنى أن تكون هذه المصادفة وسيلة لتذكيرنا بأن هنالك شخص لديه خطة رئيسية |
| tesadüfler her zaman olur. O yüzden tesadüf derler ya. | Open Subtitles | المصادفات تحدث طوال الوقت و لهذا تسمى مصادفات |
| Dikkat çekici bir tesadüfler silsilesi. | Open Subtitles | . إنها سلسلة رائعة من المصادفات |
| ..."tesadüfler, en büyük saçmalıklarımızın kaynağı gibi görünüyor" demiş. | Open Subtitles | المصادفات هى مصدر " " بعض اعظم المستحيلات |
| İşte bunlar engellemeye çalıştığımız tarzdaki tesadüfler. | Open Subtitles | هذا النوع من المصادفات التي نريد تجنبه |
| Ve tesadüfler artmaya devam etti, Dedektif. | Open Subtitles | ولم تلبث المصادفات ! أن توالت ، أيها المحقق |
| tesadüfler dünyasında bile bu alışılmadık bir şey. | Open Subtitles | ،في عالم المصادفات هذا غير معقول |
| Kız kayboluyor. Bence tesadüfler rekoru kırılıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنك تذكر مجموعة من الصدف |
| Hayır, Jer.. Jerome ile ilgili hikayende zerre kadar gerçekçi olmayan tesadüfler var. | Open Subtitles | لا, هناك بعض الصدف "غير الواقعية تماما في قصتك مع "جيروم |
| tesadüfler şeytanın gizli kalma yoludur. | Open Subtitles | الصدف هي طريقة الشيطان ليبقى مجهول. |
| Kastettiğim şey, tesadüfler. Soğuk havayı seviyorum. | Open Subtitles | الصدف ، أعني أحب الطقس باردا |
| tesadüfler her zaman gariptir. | Open Subtitles | -صدفة غريبة؟ حسنا، الصدف غريبة دائما |
| Kimse bunun bir şansız tesadüfler zinciri olduğuna inanmayacaktır. | Open Subtitles | لا أحد سيصدق أنها سلسة مصادفات سيئة الحظ |
| Küçük veya büyük tesadüfler yoktur. | Open Subtitles | ما من مصادفات تافهة ومصادفات عظيمة |
| Bak, belki de sadece garip tesadüfler olmuştur. | Open Subtitles | ربما إنها مجرد صدف غريبة |
| İşte bu devasa bir tesadüfler zinciri. | Open Subtitles | الآن، هذه عبارة عن سلسلة كونية من المصادفة. |