| Adamlar bu tesisteki nükleer maddenin peşindeler. | Open Subtitles | إنّهم يسعون خلف المواد النوويّة في هذه المنشأة |
| Nükleer tesisteki saldırıyı çok dikkatli gerçekleştirmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن ننفذ ضربة محكمة على المنشأة النووية |
| Oval Ofis'in asla bu tesisteki herkesi birden affetmez. | Open Subtitles | المكتب الرئاسي سيعطي كلّ مَن فى هذه المنشأة مظلة ذهبية. |
| Demek tesisteki buton oydu. | Open Subtitles | إذن كان المفعل هو الزر الذي كان بالمنشأة |
| Ben de tesisteki yerini doldururum. | Open Subtitles | وأنا سأكون نائبة عنه بالمنشأة... |
| tesisteki her hayvanın iki katıydı. Eleman 5500 kilo. | Open Subtitles | وكان ضعف حجم الحيوان الثاني فى المُنشأة. إنه حوالى 12.000 طُن. |
| Bu tesisteki insanlarin hayatini kurtarmaktan daha önemli degil. | Open Subtitles | ليس أكثر أهميّة من إنقاذ حيوات الأشخاص الموجودين في هذه المُنشأة. |
| Bu tesisteki her bilgi şifrelendi. | Open Subtitles | كل ذرة معلومات في هذه المنشأة تم تشفيرها |
| tesisteki herkes patlama anında hayatını kaybetti. | Open Subtitles | الجميع في المنشأة في وقت التفجير قد مات |
| Bütün tesisi boşalt. tesisteki herkesi Ark'a tahliye et. | Open Subtitles | ،بخصوص إجلاء المنشأة بأكملها أحضر الجميع إلى (السفينة) الآن |
| Bu tesisteki kutsal zemini terk ettiğinizde rekabetin içinde olacaksınız. | Open Subtitles | عندما تغادرون هذه المنشأة العظيمةللتدريب... ستكونون في المنافسة، ستمثلون "صائد الثعالب" |
| Bu tesisteki her kapıyı açar. | Open Subtitles | أنها تفتح أي باب في المنشأة. |
| Hayır, aslına bakarsan tesisteki güvenliğe göre bir saat kadar önce herifin teki rutin müfettişin yerine geldiğini iddia etmiş. | Open Subtitles | لا ، في الواقع ، وفقاً لأمن المُنشأة ظهر رجل هُناك منذ أقل من ساعة |