| Teslim olmaya geldim dediğimde adam sana şaşırmış gibi geldi mi? | Open Subtitles | أكان متفاجئا ؟ لما قلت أنا هنا لتسليم نفسي ؟ |
| Teslim olmaya hazırım ama babam elinizde mi emin olmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا مستعد لتسليم نفسي لكن أريد دليلاً على وجوده معك |
| Amam henüz Teslim olmaya hazır değilim. | Open Subtitles | لكنني لست مُهيأ للإستسلام والتخلي عنها بعد |
| Teslim olmaya o kadar meraklı olmasaydınız bu olmazdı. | Open Subtitles | لم تكن لتصاب لو لم تكن مصرا على الاستسلام |
| Belki Teslim olmaya ikna olur. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نقنعه بالإستسلام |
| Ruhr kesiminde, B Grubu Ordularına bağlı 300.000'den fazla askerin etrafı sarıldı ve Teslim olmaya zorlandı. | Open Subtitles | فى جيب (الرور) المحاصر كان يوجد أكثر "من 300 ألف جندى من مجموعة الجيوش "ب حيث حوصروا وأجبروا على الأستسلام |
| Topçuları da önüne. Onu Teslim olmaya zorlayacağız. | Open Subtitles | ثم نحاصره ونجبره على الإستسلام |
| Belki onu Teslim olmaya ikna edersen hepimizin hayatı kurtulur. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تتحدث معه عن إنقاذ حياتنا جميعاً بتسليم نفسه |
| Karnavaldaki diğerlerinin güvenliği sağlandığı ve kalbur altı yapıldığı müddetçe Teslim olmaya gönüllü. | Open Subtitles | إنه راغب في تسليم نفسه طالما أن بقية من بالكرنفال سيكون بأمان. |
| Teslim olmaya hazırım. Bombayı durdurmanız şartıyla. | Open Subtitles | أنا مستعد لتسليم نفسي إذا أوقفت القنبلة |
| Teslim olmaya geldim. | Open Subtitles | جئتُ إلى هنا لتسليم نفسي. |
| Teslim olmaya geldim. | Open Subtitles | نعم انا هنا لتسليم نفسي |
| Ben Teslim olmaya gelmiştim de. | Open Subtitles | أنا هنا لتسليم نفسي |
| Teslim olmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لتسليم نفسي. |
| Teslim olmaya geldim. | Open Subtitles | جئت لتسليم نفسي. |
| Artık Teslim olmaya hazır mısınız? | Open Subtitles | إذا، أنتم مستعدون للإستسلام الآن؟ |
| Ama düşman Teslim olmaya niyetli değildi. | Open Subtitles | لكن العدو ليس جاهزا للإستسلام |
| Hiç kimse girmeyecek ya da çıkmayacak. En sonunda Teslim olmaya zorlanacaklar. | Open Subtitles | لا أحد يدخل أو يغادر منها هذا سيجبرهم على الاستسلام |
| Haziran 1915'te Güney Afrika, Almanları köşeye sıkıştırarak Teslim olmaya zorladı ve topraklarını ilhak etti. | Open Subtitles | بحلول شهر يوليو عام 1915 كانت جنوب إفريقيا قد حشرت الألمان وأجبرتهم على الاستسلام , وتسليم مستعمرتهم. |
| Adamlarını Teslim olmaya ikna etmek için 15 dakikan var. | Open Subtitles | أمامك 15 دقيقة لتقنع رجالك بالإستسلام |
| Onu size Teslim olmaya ikna edeyim. | Open Subtitles | إذا , فقد أقنعته بالإستسلام لك |
| Biz savaşan kişiler olarak, kara ya da deniz kuvvetleri olaya müdahil olmadıkça, savaşı kazanamayacağımıza ve İngiltere'yi Teslim olmaya zorlayamayacağımıza ikna olmuştuk. | Open Subtitles | ...مجموعتنا القتاليه أصبحت على قناعه كامله بأنه ليس فى مقدورنا أن نربح هذه المعركه و أنه ليس بقدورنا أن ...نجبر ( بريطانيا ) على الأستسلام |
| Almanya Teslim olmaya zorlanıyordu. | Open Subtitles | اُجبرت ألمانيا على الإستسلام |
| Babam Teslim olmaya gelmiş. En doğrusu Dedektif Tripp'e teslim olması diye düşünüyorum. | Open Subtitles | والدي جاء ليقوم بتسليم نفسه أنا كنت أعتقد أن المحقق "تريب" سيكون الأفضل |
| - Evet. Başkan Hassan teröristlere Teslim olmaya çalışıyor. Bomba bu yüzden patlamadı. | Open Subtitles | الرئيس (حسان) يحاول تسليم نفسه للإرهابيين لهذا لم تنفجر القنبلة |