| NSA'den Bob Cornell'di arayan. Güvenlik duvarında yeni bir gedik tespit etmişler. | Open Subtitles | كان ذلك (بوب كورنل) من وكالة الأمن القومي لقد اكتشفوا خرقاً اَخر لجدار الحماية |
| Tümör tespit etmişler. | Open Subtitles | لقد اكتشفوا ورمًا. |
| Bilgisi olabilecek birini tespit etmişler. Onu sorgulamak üzereler. | Open Subtitles | لقد حددوا رجلاً قد يملك المعلومات إنهم يوشكون على استجوابه |
| Kaçırılan kan bağış araçlarının yeri tespit etmişler. | Open Subtitles | هم حددوا مكان عربات الدم |
| Travis Heights'taki kapalı otoparkta plakası Tish Delaurio üzerine kayıtlı bir kamyon tespit etmişler. | Open Subtitles | لقد وُجدت سيّارة مُسجّلة لـ(تيش ديلوريو) عند إجراء مسح لأرقام اللوحات -في موقف سيّارات في (ترافيس هايتس ). |
| Aurora casus uçaklarımız, Rusları tespit etmişler ve iniş bölgesini belirlemişler. | Open Subtitles | أكدت طائراتنا للتجسس أن الروس تعقبوا الدخول... وأكدوا الهبوط. |
| Hackerin kimliğini tespit etmişler mi? | Open Subtitles | هل حددوا هوية المخترق؟ |
| Travis Heights'taki kapalı otoparkta plakası Tish Delaurio üzerine kayıtlı bir kamyon tespit etmişler. | Open Subtitles | لقد وُجدت سيّارة مُسجّلة لـ(تيش ديلوريو) عند إجراء مسح لأرقام اللوحات -في موقف سيّارات في (ترافيس هايتس ). |
| Arayanın yerini tespit etmişler. | Open Subtitles | تعقبوا المكالمة |