| Tilki Wilfrid! Biz hastanede öyle derdik. Gerçekten de öyle. | Open Subtitles | ويلفريد الثعلب ، هذا ما نطلقه عليه و هو كذلك |
| Gel kadın, yaşlı Adam onu bitirdiğinde, tuzak, Tilki,sen ve ben. | Open Subtitles | هيا يافتاة ليس لدينا وقت ربما يأتي الدب ويجدنا وربما الثعلب |
| Tilki Ryutarou, güzel konuşma yeteneğiyle altıncı Kincho'yu etkiledi, ve onu Ginza'nın ünlü klüplerinden birindeki özel bir odaya davet etti. | Open Subtitles | الثعلب ,ريوتاترو من خلال لسانه الطليق لقد تمكن من اجتذاب كينشو السادس و قد دعاه الى غرفة في نادي جينزا المشهور |
| Tilki kürkü giymiş kadının nereli olduğunu bilmiyorum ama onu her hafta yeni bir kürküyle Bernstein'in Balık Lokantasında görebilirsiniz. | Open Subtitles | لا أعلم من أين الفتاة ذات فراء الثعلب الأحمر ولكن تستطيع أن تجدها في برنيستن مع واحدة طازجة كل أسبوع |
| "Zincir ve kilitlerle Tilki'nin avında | Open Subtitles | تعقبوه بالسلاسل والأغلال |
| "Zincir ve kilitlerle Tilki'nin avında | Open Subtitles | تعقبوه بالسلاسل والأغلال |
| Genç bir Tilki kuralların hep çiğnenmek için olduğunu düşünür. | Open Subtitles | الثعلب الصغير يجب أن يعلم القوانين دوماً حتى يُمكنه كسرها |
| Orta çağ Fransız edebiyatında Tilki Reynard diye bir karakter vardır. | Open Subtitles | هُناك شخصية فى الأدب الفرنسى فى العصور الوسطى تُسمى رينارد الثعلب |
| İhtiyar Tilki çıkarına uygun değilse ve bedeli yoksa kılını dahi kıpırdatmaz. | Open Subtitles | الثعلب القديم لا يفعل شيء ليس من مصلحته وأبدا من دون ثمن |
| Yaşlı Tilki, perfonmansının bir sanat harikası olduğunu bizzat söylemedi mi? | Open Subtitles | ألم يقل الثعلب العجوز أن أدائها كان فنياً؟ |
| Büyük "Tilki" hala hücresinde, değil mi? | Open Subtitles | الثعلب الكبير ما زال في زنزانته .. أليس كذلك؟ |
| Seni ve Gina'yı hayal kırıklığına uğratmış olabilirim ama Tilki uğratmayacak. | Open Subtitles | ربما أكون قد خذلتك أنت وجينا لكن الثعلب لن يفشل |
| "Tilki", İtalya'ya altın kaçırmak için dahice bir planı olan, bir suç üstadı ve sürpriz bir son. | Open Subtitles | الثعلب لص حاذق ذو خطة جهنمية لتهريب الذهب إلي أيطاليا ونهاية مدهشة |
| Kafese konmuş bir Tilki gibilerdi. | Open Subtitles | ما تلى ذلك كان أشبه بما يحدث حين يدخل الثعلب عش الدجاج |
| Kumlar, kayalıklar ve karlar üzerinde yaptığı uzun bir yürüyüşten sonra Tilki çıkmış ortaya. | Open Subtitles | لكن حدث فبعد المشي طويلاً بين الرمال، والصخور، والجليد، ظهر الثعلب. |
| Yavaş yavaş, nazikçe, biraz kuşkulu ona yaklaşır ve Tilki ona bir sır verir. | Open Subtitles | ورويداً .. رويداً، تمكن بواسطة الرقة، والنبل وطيبة القلب أن يروض الثعلب، ولهذا أخبره الثعلب بالسر |
| Mitsukoshi mağazasının çatısındaki Tilki tapınağı ki burayı küçük kızlar ve rock şarkıcılarınca istila edilmiş halde bulmuş. | Open Subtitles | معبد الثعلب فوق متجر ميتسكوشي والذي وجده وقد تم غزوه من قبل الفتيات الصغيرات و مغنين الروك |
| Tilki tavşanın çığlığını duyunca, koşa koşa gelirmiş. | Open Subtitles | عندما يركض الثعلب خلف الارنب هو بالطبع سوف يركض |