| Başkan Rogers, bir Titan roketinin arızası ile ilgili bir soruşturmanın başındaydım, orada kullandığımız yöntemi burada önermek isterim. | Open Subtitles | أيها الرئيس روجرز, أنا توجهت للتحقيق حينما فشل صاروخ تيتان واقترح ان نستخدم الإجراءات هنا مثل ما استخدمناها هناك |
| Bulutlar ve sis Satürn'ün dev uydusu Titan'ın yüzeyini tamamen örtüyor. | Open Subtitles | تُخفي الغيوم و الضباب سطح تيتان بشكلٍ تام قمر زحل الضخم. |
| Mars gezegeni ve üç tane dıştaki gezegenlerin uydusu: Titan, Europa ve küçük Enceladus. | TED | كوكب المريخ ثم ثلاثة أقمار للكواكب الخارجية: قمر تيتان ويوروبا وقمر إنسيلادوس الصغير. |
| Titan'da mutlaka satmaya yada ticarete uygun bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | أقصد.. لابد أن يكون هناك شىء فى تيتان يساوى بيع أو التجارة أَو |
| Yüzüğün değişim işleyişini harekete geçirmiş olabilirdi ama Titan'ın güç kaynakları, kaçmaya çalışırken bitti. | Open Subtitles | خاتمك هو الذى سينشط سلسلة التحويل لكن خلايا .. تيتان الكهربائية قد جفت فى الهروب |
| Titan ekibime bir isim daha sıkıştırmışsın. Ekip zaten doluydu. | Open Subtitles | لقد أقحمت إسم آخر في فريق تيتان الذي أديره الفريق مكتمل بالفعل. |
| Titan Ekibinde kimin olacağına dair son kararı vermeden evvel sizin tanışmanızı istedim. | Open Subtitles | لقد أرت أن تجتمعا معاً قبل أن نحدد أعضاء فريق تيتان. |
| Hey yeni. Francis Titan Ekibi için bir parti veriyor. | Open Subtitles | مرحباً أيها الجديد فرانسيس سيقيم حفلاً لفريق تيتان. |
| Francis ona şans verseydi Titan'ı tek başına yaratabilirdi. | Open Subtitles | بأمانة. إن بإمكانه أن يقوم بمشروع تيتان وحده لو أن فرانسيس أعطاه الفرصة. |
| PC-99 demir adamlarına eski Titan selamını verelim. | Open Subtitles | دعونا نعطي رجال الحاسب ال99دولار تحية فريق تيتان. |
| Gitmeliyim. Gerçek adamlar Titan'ı test ediyorlar. | Open Subtitles | سأذهب يا هانك فالرجال يختبرون تيتان الآن. |
| Duygusal bir bağ programı etkisi altında olan bir Titan aracı var. | Open Subtitles | هناك متجول تيتان غاضبة انها تعاني من خلل في مشاعر |
| En sonunda sende Titan'a dahil oldun yani. | Open Subtitles | إذن إنتهى بكِ الحال في النهاية على تيتان |
| Bu sis muhtemelen Titan'ın volkanlarından püsküren gazlardan meydana geliyor. | Open Subtitles | هذا الضباب ربما أتى من انبعاث "الغازات من براكين "تيتان |
| Hala Titan üzerinde iseniz Güneş'ten milyarlarca km uzaklıkta ve soğur. | Open Subtitles | "لكن لو كنتم على "تيتان حيث تبعدون عن الشمس بلايين الأميال |
| Titan gerçekten katı bir atmosfere sahip olduğu bilinen tek uydudur. | Open Subtitles | تيتان هو القمر الوحيد المعروف لدينا والذي له غلاف كثيف |
| Soğuk yüzünden, su bazlı yaşam formlarının var olması imkansız ama Titan'dan alınan güncel bilgiler bize heyecan verici ipuçları sundu. | Open Subtitles | بسبب البرد، فمن المستحيل لأشكال الحياة التي تعتمد على الماء في الوجود، لكن البيانات الحالية من تيتان أعطتنا أدلة مثيرة |
| Titan'ın havasında hiç oksijen yok. | Open Subtitles | لا يحتوي هواء تيتان على الأكسجين على الاطلاق |
| Titan, Güneş Sistemi'nde Dünya dışında yağmur yağan tek gökcismidir. | Open Subtitles | تيتان هو العالم الآخر الوحيد في النظام الشمسي حيث يمكن للأمطار أن تهطل. |
| Titan'daki denizler ve yağmurlar sudan değil, metan ve etandan oluşuyor. | Open Subtitles | في تيتان البحار و الأمطار ليست مصنوعة من الماء و لكن من الميثان و الايثان |