| Jakarta'ya kırsaldan gelmiş bir grup evsiz çocukla karşılaştım, bir tren istasyonunda yaşıyorlardı. | TED | لقد إلتقيت بعصبة من الأطفال المشردين الذين جاءوا إلى جاكرتا من الريف، وأنتهى بهم الحال بالعيش في محطة القطار. | 
| O yüzden beni alman için tren istasyonunda bekleyeceğim. | Open Subtitles | أنا أتوقع منك أن تلتقط لي في محطة القطار. | 
| Bu garip çünkü burada bir gazete makalesi var tren istasyonunda oğlunuzu karşıladığınız bir fotoğrafla beraber. | Open Subtitles | هذا غريب لأن لدي هنا مقال صحفي، وبه صورة لك بمحطة القطار ترحبين بها بابنك | 
| Benimle görülmekten kaçındığı için Eva ile tren istasyonunda buluşmak için anlaşmıştık. | Open Subtitles | رتبنا الأمر لكي نلتقي بمحطة القطار لأن إيفا أرادت أن تتجنب أن يرونا الناس معاً | 
| Hayır, esas soru sizin nasıI halka açık bir tren istasyonunda ateş açmaya cesaret etmiş olmanız. | Open Subtitles | لا السؤال الحقيقى هو : كيف أمكنك أن تأمر بإطلاق النار فى محطة قطار عامة ؟ | 
| tren istasyonunda olsak bu kadar çok kişi olmazdı etrafta. | Open Subtitles | لنجعل المخيّم محطة قطارات كي يأتي المزيد من الناس. | 
| tren istasyonunda öylece beklediğin günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين كيف كنتى واقفه فى محطه القطار | 
| Ne tür bir kadın sabahın 3'ünde tren istasyonunda takılır ki? | Open Subtitles | ما نوع المرأة التي شنق في محطة القطار في الساعة 3: 00 في الصباح؟ | 
| Bir sonraki tren istasyonunda ineceğim. - Hayır, bunu yapma. | Open Subtitles | سأخرج في محطة القطار القادمة لا لا تفعل هذا | 
| Şimdi Prag'daki tesislere git, seninle Nadrazi tren istasyonunda buluşalım. | Open Subtitles | حالياً إذهب للمنشأة التدريبية في براغ بعدها قابلني في محطة القطار نادرازي | 
| Şimdi Prag'daki tesislere git, seninle Nadrazi tren istasyonunda buluşalım. | Open Subtitles | حاليا .. يجب أن تذهب إلى براغ بعد ذلك قابلني في محطة القطار نادرازي | 
| tren istasyonunda bana yaptığından nefret etmiştim. | Open Subtitles | لقد كانت لديك 4 أشهر. كرهتك لما فعلت بي في محطة القطار تلك. | 
| Bu arada, tren istasyonunda gerçekten çok enteresan bir şey oldu. | Open Subtitles | وبالمناسبة، شيء غريب جداً حدث للتو بمحطة القطار | 
| Akşam altıda Chloe'yi de yanınıza alıp tren istasyonunda buluşmak istiyor. | Open Subtitles | يقول أن تقابليه بمحطة القطار الليلة على الساعة 6، و أحضري كلووي | 
| Belki de şansımıza hepsi ölmüştür hani tren istasyonunda sinyali kaybettikleri gibi. | Open Subtitles | ربما نحن محظوظون وسقطوا جميعاً تعرف, عندما فقدوا الإشارة بمحطة القطار | 
| Neden beni istemediğinizi tren istasyonunda söylemediniz? | Open Subtitles | لمَ لم تخبرني بمحطة القطار بأنك لا تريدني؟ | 
| Bu adamın fotoğrafı her tren istasyonunda, her otobüs durağında olsun istiyorum. | Open Subtitles | أريد صورة هذا الرجل في كل محطة قطار ، في كل محطة حافلات | 
| Bir tren istasyonunda yaşıyordu. | Open Subtitles | كان يعيش في محطة قطارات | 
| Seni tren istasyonunda bekleyeceğim. Büyük saatin altında. | Open Subtitles | -سوف أنتظرك فى محطه القطار تحت الساعه الكبيره | 
| Tüm birimler. Siyah bir araç tren istasyonunda kaçtı. | Open Subtitles | ،إلى جميع الوحدات .تم رصد سيارة سوداء هاربة بالقرب من محطة القطار | 
| Sabır. tren istasyonunda önlerini keseceğiz. | Open Subtitles | الصبر، سنقطع عليهم الطريق لدي محطة القطارات | 
| Beni tren istasyonunda kız kardeşimi beklerken yakaladılar. | Open Subtitles | كُنت سأمسك بينما كنت انتظر فى محطة القطار لمقابلة أختى. | 
| Rahip kılığına giren bir rakun, tren istasyonunda bağış topladı. | Open Subtitles | هل انت بخير؟ راكون اخر تنطر بانه راهب يسئل التبرعات عند محطة القطار | 
| - Bekle! Herifle tren istasyonunda mı buluşacaktınız? Mal üzerinizdeyken? | Open Subtitles | كنت ذاهبا إلى محطة القطار مع البضاعة؟ | 
| Gonsuke'yi tren istasyonunda bulduğunda da her şeyiyle ben uğraşmak zorunda kalmıştım. | Open Subtitles | حتى عندما وجدت جونسوكي أمام محطة القطار كان علي أن أفعل كل شيء |