| Seninle münakaşa etmeyi, tuvalet oturacağını bile özledim... - Özledim. | Open Subtitles | إشتقت إلى المشاحنات ,إلى الأولاد و إلى مقعد المرحاض فوق |
| Büyük ihtimalle tuvalet sifonunu sıkıştırıyordur, bir daha çekmemek için. | Open Subtitles | حالياً, قد يكون يلصق سيفون المرحاض حتى لا يضطر لاستخدامه |
| Karım beni toptan tuvalet kağıdı almak için mi bıraktı? | Open Subtitles | زوجتي مفقودة و أنت ذهبت لشراء محارم حمام بالجملة ؟ |
| Şimdi garsonluk yapıyorum, tuvalet temizliyorum, kira için her şey. | Open Subtitles | الان انا اعمل نادلا وانظف المراحيض أيّ شيء لتحصيل الإيجار |
| TV burada. tuvalet burada. Ve işte büyük yatağınız, şey için: | Open Subtitles | التلفاز هناك ، الحمّام هناك .. وهذا السرير الضخم من أجل |
| Zımparaya dikkat et tatlım, tuvalet fırçalayan ellerin zarar görmesin. | Open Subtitles | حاذري ورقة الصقل ياعزيزتي لاتريدين جرح يدك اللتي تنظف المرحاض |
| İş başındaki bekçiye üç saatte bir 5 dakikalık tuvalet molası verilir. | Open Subtitles | الحارس مسموح له بدقيقتين حتى خمس دقائق لأستخدام المرحاض كل ثلاث ساعات |
| tuvalet ihtiyacınız mı var; yoksa ilaç falan mı bakıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تبحثين عن المرحاض أم هل تريدين بعض الأدوية ؟ |
| tuvalet kâğıdı bulunmadan önce seninle yüz yıl boyunca sevişmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أنتظر لصنع الحب لمئة سنة. قبل أختراع ورق المرحاض. |
| Her modelde ayrıca tuvalet kullanımı için Justine uygulamasıda var. | Open Subtitles | يأتي مع كل طراز، تعليمات جاستين. تتحدث عن المرحاض الذكي. |
| İşte bu nedenle çalışmaya devam ediyorum, bu bir tuvalet fırçası için bile olsa. | TED | لهذا السبب ما زلت أعمل، حتى لو كان لصنع فرشاة المرحاض. |
| Bavuluma sadece biraz nemli çamaşır ve tuvalet kağıdı doldurdum. | Open Subtitles | أنا فقط وضعت بعض الملابس الغبية وورق حمام في حقيبتي |
| O tuvalet cennetteyse uzun bir tuvalet kuyruğuna da varım. | Open Subtitles | سأقبل بصف حمام أطول إن كان ذلك الحمام في الجنة. |
| Nerede olursam olayım saat 7.18 ise yakınlarda bir tuvalet varsa iyi olur. | Open Subtitles | أينما أكون، بتمام السابعة و18 دقيقة صباحًا يجدر بأن يكون هناك حمام قريب |
| Şimdi garsonluk yapıyorum, tuvalet temizliyorum, kira için her şey. | Open Subtitles | الان انا اعمل نادلا وانظف المراحيض أيّ شيء لتحصيل الإيجار |
| Neden tuvalet ziyareti tıpkı mezarlık ziyaretine benzer? | Open Subtitles | لماذا يُعتَبر مِشوار إلى الحمّام تماماً مثل مِشوار إلى المقابر؟ |
| Ve sadece kocaman bir tuvalet var ve hepinizi aynı anda gönderiyorlar. | Open Subtitles | ولا يوجد سوى حمّام كبير ، ويجعلونكم تستخدمونه جميعاً بذات الوقت |
| Bunda sonra, normal tuvalet kâğıdı kullanacağız, pamuklu süslü püslü olandan değil. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، سنستخدم أوراق التواليت العادية ليست تلك ذي الجودة العالية |
| Evet, biftek alacaktım ve tuvalet fırçası. | Open Subtitles | حسناً كنت احتاج بعضاً من لحم الخنزير وفرشاه للحمام |
| ABD Adalet Bakanligi bize celp gönderecek olursa onu tuvalet kagidi olarak kullaniriz. | Open Subtitles | إذا أرسلت لنا دائرة العدل الأمريكية مذكرة قضائية ستستعملها ورق تواليت |
| Ve bir başka yerleşim, sele korunaklı, çevreye duyarlı bir umumi tuvalet sistemini tamamladı. | TED | وقد استكملت مؤخراً مستوطنة أخرى نظام حمامات عموميةٍ، آمنةٍ من الفيضانات وصديقةٍ للبيئة |
| Böcek gibi tuvalet duvarlarında sürünüyorsun. Bu durumda, ne oluyorsun? Bırak saçımı! | Open Subtitles | انت تزحف على جدارن دورة المياه مثل الصرصار , اذا من تكون؟ |
| Sonra, biraz tuvalet kağıdı alıyoruz küçük parçalar halinde kopartıp buraya, buraya ve buraya, kısacası kanayan heryere yapıştırıyoruz. | Open Subtitles | وتالياً تأخذ بعض من المناديل وتقطع قطعة صغيرة جداً وتلصق واحدة هنا ، وهنا ، وأي مكان تنزف منه |
| Ve sadece bilgin olsun, senin küçük tuvalet hikayeni yutmadım. | Open Subtitles | ولعلمك فقط, أنا لا أصدق قصة دورة المياة التي رويتها. |
| Eğer bu bir tuvalet olsaydı, yemin ederim sizi sellerdim. | Open Subtitles | لو أن هذا مرحاضاً, لأنزلت عليكن الماء لتغرقن, أقسم بالرب |
| Ama bugün burada oturduğumuz sırada bahsettiğim köy ve yakınlarındaki bazı yerlerde şu an 100'den çok tuvalet yapıldı. | TED | تم بناء أكثر من 100 دورة مياه في هذه القرية و في قريتين أخرتين حسناً, أكثر من 1000 شخص يستعمل دورات المياه تلك |
| Uzun bir tuvalet kuyruğu küçük bir aşağılama olarak görünebilir. | TED | طابور طويل للمرحاض يبدو أنه إهانة بسيطة. |