| Anladığım kadarıyla epey meşgulmüşsün. uçağımla epey yol yapmışsın diye duydum. | Open Subtitles | تناهى لعلمي أنكِ كنت مشغولة للغاية وأنك سافرت لأماكن عديدة بطائرتي |
| Streç giysimi giyip, altın kementimi alırım görünmez uçağımla gelirim. | Open Subtitles | وأمسك برقبتي الذهبية وأطير بطائرتي المخفية |
| Mürettebatımın paraşütle atlamasını sağlar en iyi askeri hedefi bulur ve uçağımla tam ortasına dalardım. | Open Subtitles | وأبحث عن أفضل هدف عسكري وأتوجه بطائرتي اليه وأصتدم به ليموت أكبر عدد ممكن من الاعداء |
| Biyodizel uçağımla uçmak istemediler ve 30 dakika içerisinde başlayacak, ben de diskalifiye olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لم يسافروا في طائرتي والمسابقة ستبدأ في غضون نصف الساعة ولا أريد أن يتم طردي |
| Unut bunu. Ben uçağımla evliyim. Boş olan her anımı onunla geçiyorum. | Open Subtitles | لا أظن هذا، أنا متزوّج من طائرتي هكذا أقضي وقت فراغي |
| Ruh hastasının teki onu kaçırdı, bende onları uçağımla takip ettim. | Open Subtitles | لقد اختطفه شخص ما وانا تتبعته بطائرتى |
| Özel uçağımla oralara pek çok kere seyahat ettim. | Open Subtitles | لقد سافرت الى هناك كثيرا بطائرتي الخاصه |
| Özel uçağımla oralara pek çok kere seyahat ettim. | Open Subtitles | لقد سافرت الى هناك كثيرا بطائرتي الخاصه |
| - Keşke uçağımla uçabiliyor olsaydım. | Open Subtitles | -أتمنى أنه يمكنني أن أحلق بطائرتي الآن |
| uçağımla nereye gidiyorsunuz, Cyrus? | Open Subtitles | إلى أين تذهب بطائرتي (سايروس) ؟ |
| - uçağımla. Uçak. | Open Subtitles | - بطائرتي - |
| Özel uçağımla. | Open Subtitles | على متن طائرتي الخاصة بالخارج. |
| uçağımla istediğiniz yere gidebilirsiniz. | Open Subtitles | سنخرجك من هذا المبني و اضعك علي طائرتي |
| Bir dakikaya geliyorum. Bu sabah yeni deniz uçağımla çıkacağım. | Open Subtitles | سآخذ طائرتي البرمائية لتجربة |
| Margaux'yu buraya Bombardier Global 6000 uçağımla getirdim... | Open Subtitles | لقد أتيتُ أنا و (مارجو) فى طائرتي بومباردييه جلوبال 6000. |
| Benden, ya da benim uçağımla olmayacak. | Open Subtitles | لن تكوني معي أو على طائرتي |
| uçağımla bagaj bölümü arasında. | Open Subtitles | في "فيغاس"، بين طائرتي ومنطقة الأمتعة. |
| Sabah yeni deniz uçağımla gezintiye çıkacağım. | Open Subtitles | سوف اتنزة بطائرتى المائية فى الصباح |