| Philip ve ben Londra'ya giderken kısa bir süre New York'a uğrayacağız. | Open Subtitles | أنا و(فيل) سنتوقف في (نيويورك) لمدة قصيرة (في طريق عودتنا من (لندن |
| - Kızartmanız var mıydı? - Yolda bir kafeye uğrayacağız. | Open Subtitles | ـ هل لديكم وجبه طعام ـ سنتوقف امام حانة في الطريق... |
| Uzak mı? Evet. Önce bir mezarlığa uğrayacağız. | Open Subtitles | نعم, أولا سنتوقف عن مقبره |
| Sadece bir bardak şampanya için beş dakika uğrayacağız. | Open Subtitles | سنمر عليها لمده خمس دقائق فقط لنحصل على كوب من الشمبانيا |
| Yani, evine uğrayacağız ve yetişkin kıyafetleri alacağız. | Open Subtitles | سنمر على منزلك وننتقي ثيابًا تليق بالراشدين |
| Tamam, uğrayacağız. Söyleyeceğin şeyi duymak için sabırsızlanıyorum Turtle. | Open Subtitles | حسناً، سنمر أتشوق لسماع ما بجعبتك |
| Direkt Kuzey Kutbu'na gider, yolda Çubuk Şeker Dönemeci, Bonbon Meydanı, Kardan Adam Kavşağı, Fa-La-La-La Geçidi, Fındıkkıran Sokağı ve Hanuka Semti'ne uğrayacağız. | Open Subtitles | وجهتنا هي القطب الشمالي وأثناء المسيرة سنتوقف على (كاندي كاين كورنرز) وساحة (شوغر بلوم) وتقاطع (جاك فروست) |
| Sadece bir yere uğrayacağız. | Open Subtitles | . سنتوقف بطريقنا أولاً |
| Ama önce bir yere uğrayacağız. | Open Subtitles | لكن في البداية ، سنتوقف |
| - Yol üstü bir uğrayacağız. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنمر بها في الطريق |
| - Geçerken sana uğrayacağız. | Open Subtitles | سنمر منزلك على الطريق. |
| Onu kontrol için sana uğrayacağız ve kusurlu Utopium'u alacağız. | Open Subtitles | سنمر عليك لاحقاً حتى نتفحّصه ونحصل على (اليوتبيوم) المخلوط |
| - Daha sonra çadırına uğrayacağız. | Open Subtitles | - ربما سنمر بخيمتك لاحقاً |
| - uğrayacağız. | Open Subtitles | سنمر عليه |