| Size göre Ukraynalılar yetenekliler ki bu da çok şüphe yaratıyor. | Open Subtitles | أنت تفترض أن الأوكرانيين ذو أهلية وهذا الموضوع محل تساؤل |
| Ukraynalılar kendini işe adamış yardım toplayıcıları Birleşik Devletlere göndererek çok ileri gittiler. | Open Subtitles | لقد ذهب الأوكرانيين بعيدًا بإرسال مبعوث لجمع التبرعات إلى الولايات المتحدة |
| Gayri resmi olarak, Ruslar federallerin Ukraynalılar hakkındaki fikirlerini öğrendiğinde olacaklardan endişe ediyorum. | Open Subtitles | بشكل غير رسمي,أنا قلق عندما تصل نظرية الفيدراليين عن الأوكرانيين للروس |
| Bu yasaktı. Ukraynalılar onlara ateş etti. | Open Subtitles | كان ممنوع التوقف كان الاوكرانيون يطلقون النار عليهم |
| Bazen Ukraynalılar vagon duvarlarından ateş ediyorlardı. | Open Subtitles | بعض الاحيان يطلق الاوكرانيون النار خلال جدار العربات |
| Bu şekildeki Ukraynalılar ve Almanlar da vardı. | Open Subtitles | كما تواجد أوكرانيون وألمان |
| Alıcılar vardı, Ukraynalılar. | Open Subtitles | كان يتواجد هؤلاء المُشترين ، الأوكرانيون |
| Savaş devam ettiği müddetçe Ukraynalılar borçları yüzünden temerrüde düşecekler. | Open Subtitles | وإذا استمرت الحرب طويلًا سيتخلف الأوكرانيين عن سداد ديونهم |
| Ukraynalılar tekrar gururlanabilir. | Open Subtitles | بإمكان الأوكرانيين الشعور بالفخر مجدداً. |
| Jonfen, otelde savaş öncesi Ukraynalılar hakkında söylediklerin... | Open Subtitles | جونفين), ما قلته في الفندق) عن الأوكرانيين قبل الحرب |
| - Antoni gettoda çalışıyor. - Bütün Ukraynalılar benim dostumdur. | Open Subtitles | جميع الأوكرانيين هم أصدقائي. |
| Ukraynalılar onu serbest bıraktı. | Open Subtitles | الأوكرانيين تركوه يذهب |
| - Ukraynalılar ekmek sever mi? | Open Subtitles | هل يحب الأوكرانيين الخبز؟ |
| Ukraynalılar nakit sıkıntısı çekiyor. | Open Subtitles | الأوكرانيين سيولتهم ضعيفة وشجعني أصدقائي في العاصمة (واشنطن) |
| Yahudiler birbirleriyle konuştuklarında, Ukraynalılar ses çıkarmamalarını istiyorlardı.. | Open Subtitles | عندما يتحدث اليهود مع بعضهم كما شرح لنا أراد الاوكرانيون الهدوء |
| Akşam saatlerinde, Ukraynalılar Yahudiler'i gaz odalarına sokuyor ve onları vuruyorlardı. | Open Subtitles | في المساء، يقتاد الاوكرانيون اليهود الى غرفة الغاز |
| Tepelerde de "tazılar" dururdu Ukraynalılar, Letonyalılar gibi. | Open Subtitles | وعلى أسطح العربات تجد الكلاب المسعورة الاوكرانيون أو اللاتفيون |
| Bu yüzden, arada sırada Ukraynalılar'ın bakıp bakmadığına bir göz gezdirebiliyordu. | Open Subtitles | كان بامكانة استراق نظرة هنا أو هناك لو لم يكن الاوكرانيون يراقبون... |
| Ukraynalılar böyledir. | Open Subtitles | الاوكرانيون يحبون هذا |
| Ukraynalılar mı, Rusyalılar mı? | Open Subtitles | أهم أوكرانيون أم روس ؟ |
| Destek polis. Ukraynalılar. | Open Subtitles | مساعدوا الشرطة, أوكرانيون |
| Bırak kızla Ukraynalılar ilgilensin. | Open Subtitles | دع الأوكرانيون يهتمون بالأمر |