| Onun ulaşamayacağı bir yere mi? | Open Subtitles | بمكان لا يستطيع الوصول له ؟ |
| Onun ulaşamayacağı bir yere mi? | Open Subtitles | بمكان لا يستطيع الوصول له ؟ |
| Bu hiç ulaşamayacağı bir yere yuvarlanmış olmalı. | Open Subtitles | ،لا بد أن هذه المقذوفة قد تدحرجت بعيداً عن متناول اليد تحت مجرى التصريف ذلك |
| Carl'ın ulaşamayacağı bir yerlere koyarım. | Open Subtitles | أعدكٍ أنّني سأبقيها بعيدة عن (متناول (كارل |
| Boşanmanız sonlandığında, ve şirketiniz karınızın ulaşamayacağı bir yere geldiğinde Barry'nin çalışması temize çıkabilirdi. | Open Subtitles | وبمجرَّد وَضْع اللمسات الأخيرة على الطلاق، وكون الشركة بعيدة عن متناول زوجتك، سيُبرَّر عمل (باري). |