| Logan'a 3 gün önce Dubai'den gelmiş. Uçağındaki 212 yolcunun 174'üne ulaştık. | Open Subtitles | اتصلنا بالفعل بـ174 مسافراً من بين الـ212 الذي استقلّوا نفس الطائرة. |
| Aslında size radyodan yardım istemek için ulaştık. | Open Subtitles | في الواقع لقد اتصلنا بواسطة اللاسيلكي لأننا احتجنا المساعدة |
| Olay mahalline henüz ulaştık Frank. Şimdilik emin olabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | انظر فرانك لقد وصلنا للتو الى الموقعة ولسنا متاكدين من شيء بعد |
| - Arkadaşın Damon'a ulaştık. | Open Subtitles | حسنٌ, لقد تواصلنا مع صديقك القديم, ديمون, |
| Bedevilerin masallarını süsleyen vahalardan birine ulaştık. | Open Subtitles | لقد وصلنا الى واحة هى شئ من اسطورة بدوية |
| Sorun şu ki, sana karşı artmakta olan saygım çocukça kıskançlığımın gölgesinde kalıyor yani sanırım kaçınılmaz olana ulaştık. | Open Subtitles | المشكلة أن احترامي الخالص لك يلبِّده ما يشبه غيرتي الصبيانيّة لذا أظننا بلغنا المطاف المحتوم، ألا توافقني يا حبّي؟ |
| Evrak çantasındaki şirket logosunun izini sürerek McLennen-Forster'a ulaştık. | Open Subtitles | لقد تعقبنا الشعار المحفور على الحقيبة إلى اسم ماكلينن فورستر |
| Almanlar'a yardım alabilmek için ulaştık. | Open Subtitles | لقد اتصلنا في الحقيقة بالألمان لأجل المساعدة |
| Fişte, kredi kartının sadece son birkaç hanesi görünüyor ama mağazayı aradık ve bir isme ulaştık. | Open Subtitles | الفاتورة تظهر فقط الثلاثة أرقام الأخيرة من البطاقة ولكننا اتصلنا بهم, ولدينا اسم |
| - Efendim, Mike Novick'e ulaştık. Geliyor. | Open Subtitles | سيدى ، لقد اتصلنا بـ"مايك نوفيك" و هو فى طريقه الى هنا |
| Demek, böyle sona eriyor, artık gerçeğe ulaştık. | Open Subtitles | هكذا ينتهى الأمر لقد وصلنا إلى الحقيقة الآن |
| Freyr tarafından verilen koordinatlara ulaştık. | Open Subtitles | لقد وصلنا إلى الإحداثيات التى أعطاها لنا فراير |
| Çünkü, Robyn'in kaldırıldığı hastaneye ulaştık ve moda açısında biraz karışık bir durum söz konusu. | Open Subtitles | لأننا تواصلنا مع المشفى حيث تم اصطحاب روبين وفي استمارة قبولها |
| DSÖ'ne ulaştık, ne biliyorlar öğrenelim diye. | Open Subtitles | لقد تواصلنا مع "منظمة الصحة العالمية" لنرى ما يعرفونه |
| Zurg'ün komuta merkezine ulaştık ama ne ondan ne de tahta esirinden iz var. | Open Subtitles | وصلنا الى غرفة عمليات زارج لكن لا توجد لدينا اشارة تدل على وجوده او وجود اسيره |
| Ama limitler vardır, ve benimkine ulaştık. | Open Subtitles | لكن ثمة حدود، ولقد بلغنا أقصاها بالنسبة لي |
| Kızınızın kiralık arabasındaki gizli kameradan yola çıkarak sizin bulunduğunuz otel odasına ulaştık. | Open Subtitles | حسناً لقد تعقبنا كاميرا خفية من سيارة إبنتك المستأجرة إلى غرفة فندقك |
| Kağıt değirmenleriyle temasa geçerek Tacoma'daki dağıtım merkezine ulaştık. | Open Subtitles | و الاتصال بمصنع الورق قادنا إلى مركز توزيع فى تاكوما |
| Uluslararası bir ekibin üyesi olarak... uzay gemisi SOJUS 31'le kalkışa hazırım... 26 Ağustos 1978'de, uluslararası bir başarıya ulaştık. | Open Subtitles | أنا جاهز للانظلاق في سفينة الفضاء 31 سويوس كعضو في الفريق الدولي في 26 آب 1978 وصلنا إلى موقع دولي |
| Self'in internet bilgilerine girdik. Silmeye yeltendiği dosyalara ulaştık. | Open Subtitles | ولجنا بيانات (سِلف) الوظيفيّة، وتمكّنا من الحصول على ملفّات حاول حذفها |
| 9 Haziran'da burada yakalandık ve nihayet 29 Haziran'da oraya ulaştık. | Open Subtitles | تم القاء القبض علينا في 9 يونيو... ووصلنا في 29 يونيو |
| - Efendim, 1-6-0 yönündeki Macclesfield setine ulaştık. | Open Subtitles | سيدي، نحن وصلنا البنك ماكليسفيلد، - تحمل 1-6-0. |
| Oh, ve, bu arada, kırmızı bölgeye ulaştık. | Open Subtitles | بالمناسبـة لقد توصلنا إلى المنطقـة الحمراء |
| Beyler, hedefimize ulaştık. Haydi top oynayalım. | Open Subtitles | أيها السادة، لقد حققنا هدفنا لنلعب الكرة |
| Tamam, Şerif ... Diyelim ki ana damara ulaştık. | Open Subtitles | حسنٌ أيها المأمور , إذا وجدنا غايتنا .. أثناء التنقيب والبحث |
| Rehinelerden biri Facebook profilinde bir video paylaştı ve o görüntülere ulaştık. | Open Subtitles | أحد الرهائن رفعت فيديو على صفحتها بالـ"فيسبوك"، وذلك الفيديو بحوذتنا الآن |