| Mutabık olacağımızı umduğum şey sık sık bir araya gelip neşemize neşe katmaktır. | Open Subtitles | ما أتمناه أن نتعامل بشكل غير رسمي لكي نُبقي بعض المرح. |
| Çevreyi ve doğanın katledilmesini düşündüğümüzde insanların okyanusları da düşünmeye başlaması gerçekten insanlardan umduğum şey. | TED | ما أتمناه حقًا أن يبدأ الناس في فهم أنه حين نبدأ التفكير في البيئة وإيذاء الطبيعة، بأنه علينا أن نبدأ في التفكير في المحيطات أيضًا، |
| Haberiniz olmayan ve hiçbir zaman başınıza gelmemesini umduğum şey, böyle bir olayın insana yaşattığı acı. | Open Subtitles | من المحتمل لم تسمعي ما أتمنى ألا تضطري للتعامل مع ذلك وهو الشعور الذي أضطررت للتعامل معه |
| Kesinlikle kaçınmayı umduğum şey. | Open Subtitles | بالضبط هذا ما أتمنى أن أتجنبه |
| Anlıyorum tekerlekli sandalyede olmak dünyanın sonu değil ama umduğum şey de böyle kalmak değildi. | Open Subtitles | أنا أفهم أن كونك في كرسي متحرك ليس نهاية العالم . لكنه ليس ما كنت أتمناه |
| Ve tek umduğum şey, belki günün birinde ben de o insanlardan sayılırım. | Open Subtitles | وكل ما اتمناه بأنه في يوم ما, ربما أعد من ضمن هؤلاء الناس |
| umduğum şey de bu. Tanrım. | Open Subtitles | هذا ما أتمناه أوه , يا للهول |
| Her şey bittiği zaman, bu filmden asıl umduğum şey şu: | Open Subtitles | ما أتمناه حقاً من هذا الفلم |
| - Bu umduğum şey anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | -هل يعني هذا ما أتمنى أنه يعني؟ |
| - Bu umduğum şey mi? | Open Subtitles | هل هذا ما أتمنى أن يكون؟ |
| - Bu umduğum şey işte. | Open Subtitles | ؟ ذلك ما كنت أتمناه |
| Umarım koridorda kimse yoktur. Tek umduğum şey bu. | Open Subtitles | اتمنى بأن لا يكون هناك احد في الممر فحسب هذا جُل ما اتمناه |