| Çocuk umurunda bile değil. Vaka ilgini çekiyor. Bilgisayarlı tomografisi temizdi. | Open Subtitles | أنت لا تهتم بالفتى أنت فقط تجد مرضه خادعاً |
| Ne tür parti olduğu onun umurunda bile değil. | Open Subtitles | ... هو لا يهتم حتى أي نوع من الحفلة ستكون |
| umurunda bile değil. | Open Subtitles | كأنك تعبأين بي |
| Charlotte umurunda bile değil. Sadece bize olan sapkın kan davası onun umurunda. | Open Subtitles | هي لا تهتم بشارلوت فقط تهتم بانتقامها الملتوي ضدنا |
| Yaşlı adam umurunda bile değil. Seni istiyor. | Open Subtitles | هو غير مهتم بشأن الرجل العجوز وإنما بكِ أنتِ ! |
| Yoksa sen ve biz O'nun umurunda bile değil miyiz? | Open Subtitles | أو أنه لايكترث البته بك أو بنا |
| Peaches, Amy'nin umurunda bile değil. | Open Subtitles | أنا لا أصدق هذا. إنها لا تهتم حتى بشان(بيتشز). |
| Vali vekilinin bu dava umurunda bile değil. | Open Subtitles | نائب الحاكم لا يأبه لهذه القضيّة. أوقفي الخداع. |
| Anladığım kadarıyla korsanlığım ya da vatan hainliğim umurunda bile değil. | Open Subtitles | نظراً لأنك لا تأبهين لقرصنتي أو خيانتي |
| Peder, onun umurunda bile değil. | Open Subtitles | أبتاه , إنه لا يهتم بذلك إطلاقا |
| Leo onun umurunda bile değil. Ona izin veremezsin. | Open Subtitles | إنها لا تهتم به ، لا يمكنك أن تدعها تفعل ذلك |
| Tehlikeli olması umurunda bile değil miydi? | Open Subtitles | أنت لا تبالي أنه من الخطورة؟ |
| Emlakçılık umurunda bile değil ama bu işte iyisin. | Open Subtitles | أنت لا تهتم ببيع العقارات حتى وأنت تجيد العمل بها |
| Pei Pei. Prenses senin umurunda bile değil. | Open Subtitles | بى بى أنت لا تهتم بأمر الأميرة |
| - Ne oldu sana be? Öldürmek üzere olduğun kişi masum olabilir ama umurunda bile değil. | Open Subtitles | ، قد تقتل رجلاً بريئاً و أنت لا تهتم |
| Ne tür parti olduğu onun umurunda bile değil. | Open Subtitles | ... هو لا يهتم حتى أي نوع من الحفلة ستكون |
| - umurunda bile değil, değil mi? | Open Subtitles | انه لا يهتم حتى |
| umurunda bile değil. | Open Subtitles | كأنك تعبأين بي |
| Evlenmek umurunda bile değil. | Open Subtitles | هي لا تهتم اصلا بأن تتزوج |
| Yaşlı adam umurunda bile değil. Seni istiyor. | Open Subtitles | هو غير مهتم بشأن الرجل العجوز وإنما بكِ أنتِ ! |
| Zira, umurunda bile değil. | Open Subtitles | لأنه لايكترث |
| Ve umurunda bile değil. | Open Subtitles | وأنها لا تهتم حتى. |
| Donna Paulsen, Travis Tanner'ın umurunda bile değil. | Open Subtitles | ترافس تانر لا يأبه أبدا لدونا بالسن - أنت لَسْتَ ترافس تانير - |
| Gemma ya da Andrew umurunda bile değil. Belki öyleydi, ama artık umurumda. | Open Subtitles | -أنتِ لا تأبهين تماماً حول (جيما) أو (أندرو ). |
| Of be Roberta, lanet peynir onun umurunda bile değil. | Open Subtitles | يا إلهي (روبيرتا) , إنه لا يهتم بشأن تلك الجبنة اللعينة. |
| Bu kanun dışı ama onun umurunda bile değil. | Open Subtitles | هذا غير قانوني , إنها لا تهتم |
| Senin umurunda bile değil. | Open Subtitles | أنت لا تبالي |