"unutamayacağın" - Traduction Turc en Arabe

• تنساها
• تنساه
• تنسيها
• لتتذكره
• تنسيه

Bu zıkkımı kardeşine bulaştırırsan emin ol sana unutamayacağın bir dayak atarım.
أعط أخاك هذه الأشياء، وسأضربك ضربة لن تنساها.

Kadınlar asla unutamayacağın şeyler yapar.
النساء اللواتي يفعلن لك أشياء لن تنساها أبداً

Sana asla unutamayacağın şeyleri yapan kadınlarla.
النساء اللواتي يفعلن لك أشياء لن تنساها أبداً

Ve bu cuma, Çelik Kafes'te, seni asla unutamayacağın bir şekilde muayene edeceğim.
في يوم الجمعة هذا في بطولة القفص الفولاذي سأريك جسداً لن تنساه أبداً

Hey, sana müthiş bir şey söz vermiştim, asla unutamayacağın bir şey.
انا وعدتك انك سترى شئ مذهل شئ لن تنساه طوال حياتك

Bu akşam sekizde gelip seni alacak ve hiçbir zaman unutamayacağın bir gece yaşatacağım.
سأقلكِ في الساعة الـ 8: 00 وأريكِ ليلة لن تنسيها أبداً

Pritty sana unutamayacağın bir şey vermiş, ben de şimdi aynısını yaparım sana.
إن " بريتي " أعطاك شيئاً ما لتتذكره ، الآن سأفعل الشيء ذاته

Seni meraklı taze! Sana unutamayacağın bir ders vereceğim.
ايتها الفضولية الصغيرة سألقنك درسا لن تنسيه

Bu hiç unutamayacağın bir an ilk kez törenle göreve başlamak.
هذه لحظة لن تنساها أبدا حفلة تنصيبك للمرة الأولى

unutamayacağın bir armağan olacağını söylemiştim.
لقد أخبرتك بأنّها ستكونُ هديّة لن تنساها أبداً.

Sana asla unutamayacağın bir iyi geceler öpücüğü vereceğim.
سأمنحك قبلة ما قبل النوم لن تنساها أبدا.

Eğer benden birşeyler saklarsan, unutamayacağın şekilde canını acıtırım.
اذا كنت تخبأ شياً سوف أأذيك بطرق . لن تنساها ابداً

Yoksa asla unutamayacağın 10 tane atış yaparım.
أو انني سأعطيك عشر ضربات لن تنساها ابداً

Çünkü asla unutamayacağın bir oyunum var.
سوف تكون هذه لعبة لن تنساها ابداً

Belki Avni sana saldırıp, yaralamaya kalkışabilir yada sana hiç unutamayacağın bir acı yaşatır.
من المحتمل أن أفاني قد تهجم عليك وربما ستجرحك ربما ستفعل شيئاً لن تنساه

Çünkü, sana asla unutamayacağın bir intikam tattıracağıma söz veriyorum.
لأنني أعدك بأني سوف أؤلمك ألماً لن تنساه أبداً

Çok küçüktüm, hatırlamam sandın ama unutamayacağın tek şey annenin yüzüdür.
إعتقدتَ بأنني كنت ُجِد صغيرعلى تذكرها, لكن شيء واحد لا يمكنك أن تنساه هو وجه والدتك.

Müthiş bir şey söz veriyorum, asla unutamayacağın bir şey.
اعدك انك ستري شئ مذهل شئ لن تنساه

Eğer ben haksız çıkarsam... sana, hayatın boyunca unutamayacağın bir masaj yaparım.
...لن يختلف الأمر سأرد لك الجميل بشكل لن تنساه

Bu akşam sekizde gelip seni alacak ve hiçbir zaman unutamayacağın bir gece yaşatacağım.
سأقلّكِ في الساعة الـ 8: 00 و أريكِ ليلة لن تنسيها

Pritty sana unutamayacağın bir şey vermiş, ben de şimdi aynısını yaparım sana.
إن " بيتي " أعطاك شيئاً لتتذكره به

Sana asla unutamayacağın bir duş yaşatabiliriz.
يمكننا أن نقدم لكِ حمامًا لن تنسيه أبدًا