| Unuttuysan söyleyeyim, ben "acayip" iri bir adamım ve bu "acayip" minik bir tayt. | Open Subtitles | لا ، لا ، في حال إن كنت نسيتِ أنا رجل ضخم بطريقة غريبة وهذه صغيرة وضيقة بطريقة غريبة |
| Ve Unuttuysan hatırlatayım kimsenin bana ne yapacağımı söylemesinden hoşlanmam. | Open Subtitles | وفي حال نسيتِ لا أحب أن تُملى عليّ أفعالي |
| Unuttuysan diye söylüyorum, ben 16 yaşındayım. | Open Subtitles | في حال كنتِ قد نسيتِ أنني في السادسة عشرة |
| Evet, ama Unuttuysan Dünya'yı tuşlamamızın anahtarı hâlâ onların elinde. | Open Subtitles | لا، لكن في حالة نسيتي مازال بحوزتهم المفتاح للإتصال بالأرض |
| Unuttuysan hatırlatayım ama çok riske giriyorum. | Open Subtitles | و إن كنت نسيتي فأنـا أجـازف كثيرا بفعـل هذا |
| Sana iş tanımı bulabilirim, burda ne aradıgımızı Unuttuysan, | Open Subtitles | أستطيع أن أزودك بالتوصيف الوظيفي إن كنت قد نسيت ما نفعله هنا |
| - Sinirli ve dengesiz ve Unuttuysan sırrını açma salaklığı yaptığın insanlardan birisi. | Open Subtitles | و في حالة انك نسيت هو واحد من الاشخاص ممكن كنت انت غبيا لاخبارهم بسرك - اعلم كل هذا - |
| Bu arada Unuttuysan, ikimiz de orada büyüdük. | Open Subtitles | في حالة نسيانك لقد ترعرعنا هناك |
| Eğer Unuttuysan, benim zaten bir kardeşim var. | Open Subtitles | . حسناً ، في حال نسيتِ ، فأنا أمتلك شقيق |
| Sadece yaptığım iyilikler için değil Unuttuysan diye söylüyorum, bu bizim tek gelir kaynağımız. | Open Subtitles | ليس فقط لأجل ما أفعله من خير ولكن وفي حالة أنك نسيتِ فهو مصدر رزقنا الوحيد |
| Unuttuysan söyleyeyim, senden emir almıyorum. | Open Subtitles | إنْ كنتِ نسيتِ فأنا لا أتلقّى الأوامر منكِ |
| Unuttuysan söyleyeyim, SCU'ya girme şansımın üstüne kusmuştum. | Open Subtitles | في حال نسيتِ لقد تقيأت على فرصي للدخول في جامعة سانتا كلارا. |
| Unuttuysan söyleyim: Dün en sevdiğim öğretmeni kovdunuz. | Open Subtitles | ففي حالة نسيتِ, لقد طردتِ معلمي المفضل بالأمس |
| Bunu Unuttuysan Boston'a dönme vaktin gelmiş demektir. | Open Subtitles | الآن، إن قد نسيتِ ذلك، فحان وقت عودتكِ إلى "بوسطن" |
| Sen Unuttuysan, tabii ki ben gidip alırım. | Open Subtitles | ان كنتِ قد نسيتي , فبالطبع سأذهب |
| Bir yerde Unuttuysan, çekinme söyle. | Open Subtitles | إذا نسيتي، قولي أنكِ نسيتي وحسب |
| Çünkü benim kocam, onunla evlendim, Unuttuysan diye söylüyorum. | Open Subtitles | لأنه زوجي لأنني تزوجته إن كنت قد نسيتي. |
| - Eğer Unuttuysan, | Open Subtitles | في حالة لو نسيتي |
| Tabii ki biliyorsun. Ama Unuttuysan söyleyeyim, berbat. | Open Subtitles | نعم,طبعا,إنك تعرف في حالة قد نسيت,إنه أمر مقرف. |
| - Eğer Unuttuysan, ben söylemeyeceğim. | Open Subtitles | كلا لو انك نسيت هذا لن أخبرك - |
| Ve ben de Emily, eğer Unuttuysan. | Open Subtitles | وفي حالة نسيانك أنا ايميلي |