| En eski anılarımdan biri akrabalarımdan birini uyandırmaya çalışmak ve bunu başaramamaktı. | TED | إحدى ذكرياتي القديمة هي محاولتي إيقاظ أحد أقربائي ولكني لم أستطع ذلك. |
| Onu uyandırmaya çalışmanın benim için ahlaki açıdan sorun teşkil ettiği kadar eminim. | Open Subtitles | متأكد كفاية كما أن لدي مشاكل أخلاقية جدية لمحاولة إيقاظه |
| O kadar tatlı görünüyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. | Open Subtitles | وكنت تبدو جميلاً جدا لم أستطع تحمل إيقاظك |
| Bütün gün baş ucunda bekleyip onu uyandırmaya çalışıyorsunuz. | Open Subtitles | أعلم أنّكم هنا طوال اليوم تحاولون إيقاظها بكافة الوسائل |
| Kapsülde bulduğumuz kadını uyandırmaya hazırlanıyorum. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}أستعدّ لإيقاظ المرأة التي وجدناها في السّبات. |
| Yüzüme doğru bir tokat at, beni uyandırmaya çalışırmış gibi. | Open Subtitles | إصفعني على وجهي ، كما لو أنك تحاول إيقاظي |
| - Marisa'yı uyandırmaya çalışın. | Open Subtitles | ـ ماذا؟ ـ لنرى هل ستتمكنين من إيقاظ ماريسا |
| Şimdi Gri Tufan'ı ve Tutulma Zümrüdü'nü bulman için gerekli olanları uyandırmaya yardım edeyim diye annen beni gönderdi. | Open Subtitles | أرسلتني الآن لأساعدكِ في إيقاظ ذكرياتكِ التي ستحتاجينها لإيجاد العاصفة الرمادية و إيجاد زمردة الكسوف |
| Hangi ölümlü, Kitabın savaşçılarını uyandırmaya cüret eder. | Open Subtitles | من هو الفاني الذي جرؤ على إيقاظ محاربي الكتاب؟ |
| Çok masum görünüyor. Onu uyandırmaya kıyamam. | Open Subtitles | يبدو في غاية الطمأنينة لن أجرؤ على إيقاظه |
| Sendika çekişmesi için onu uyandırmaya çalışırdık ama kalkmazdı. | Open Subtitles | حاولنا إيقاظه لوجود نزاعات في النقابة , لكنه يرفض |
| uyandırmaya çalışıyorum. Hadi dostum. | Open Subtitles | لطليقكِ؟ كنت أحاول إيقاظه. هيا، ياصديقي. |
| -O zamandan beri, seni uyandırmaya çalışıyoruz. -Muhtemelen rüya görüyordun. | Open Subtitles | نحاول إيقاظك منذ ذلك الحين - مؤكد أنك كنت تحلم - |
| 20 dakikadır seni uyandırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول إيقاظك منذ عشرون دقيقة |
| Kızı uyandırmaya çalışıyorlar. Güvenliği çağırın. | Open Subtitles | إنّهم يحاولون إيقاظها اتصلوا بالأمن |
| Onu uyandırmaya çok yaklaştık. | Open Subtitles | نحن قريبين جدا من إيقاظها |
| Yılanları uyandırmaya mı geldin? | Open Subtitles | جئت لإيقاظ بعض الأفاعي؟ |
| Beni uyandırmaya kim cüret etti? | Open Subtitles | من الذي تجرأ على إيقاظي ؟ |
| Laura'yı uyandırmaya gittim ama orada değildi. | Open Subtitles | لقد صعدت لكي أوقظ "لورا" فلم أجدها |
| Sonra ben geldim. Anıları uyandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تحاول إنعاش ذكرياتي، هذه ليست فكرة صائبة. |
| Konuşmayı bölüyoruz. Erik'i uyandırmaya çalıştığınızı söylediniz. | Open Subtitles | سوف اقاطعك هنا, هل قلتى حاولتى ايقاظ إريك؟ |
| Seni uyandırmaya geldim. Yeni ortağınım, unuttun mu? | Open Subtitles | جِئت لإيقاظك أنا شريكك الجديد، اتذكر؟ |
| Veda edebilmeniz için elimizden geleni yapıp, uyandırmaya çalışacağız. | Open Subtitles | سنفعل ما بوسعنا لإيقاظه حتى يتسنّى لكم توديعه |
| Buna sevindim. uyandırmaya çekinmiştim. | Open Subtitles | هذا من دواعى سرورى لقد ترددت فى ايقاظك |
| Erik'i uyandırmaya çalıştım. Benjamin'in bana seslendiğini duydum. | Open Subtitles | لقد حاولت انا اوقظ إريك وسمعت بينجامين يحاول ان ينادينى. |
| Ben de tam seni uyandırmaya geliyordum. Vay! | Open Subtitles | كنت لأتي ان اوقظك |
| Tüm sabah seni uyandırmaya çalıştım. | Open Subtitles | كنت أحاول إيقاظكِ طوال الصباح |