| Biraz önce altı buçuk günlük doz uyku hapı aldım. | TED | أنا بلعتها توا تعادل ستة أيام ونصف من الحبوب المنومة. |
| O buraya gelmeden önce annen yüksek dozda uyku hapı içmiş. | Open Subtitles | قبل قدومها الى هنا تناولت والدتك جرعة قاتلة من الحبوب المنومة |
| Buraya geldim çünkü çok fazla uyku hapı almışsın. | Open Subtitles | أنا هنا لأنك أخذت الكثير من الحبوب المنومة |
| uyku hapı var elbet. Ancak senin durumunda onları yazamam. | Open Subtitles | حبوب منومة ، نعم لكن لا يمكنني وصفهم لمثل حالتك |
| İki saat oldu! Ne yedin sen böyle? Yemek mi yoksa uyku hapı mı? | Open Subtitles | أنت بالداخل منذ ساعتين ماذا أكلت حبوب منومة أم طعام |
| Uyku merkezimde bunu inceliyoruz, bu arada uyku hapı kullanmıyoruz. | TED | وإحدى الطرق التي نتعامل بها مع هذا في مركز النوم الخاص بي، ليس عن طريق استخدام حبوب النوم بالمناسبة، |
| Hayır, bilmiyorum. uyku hapı aldım. | Open Subtitles | لا أعرف يا عزيزي كنت قد تناولت الحبوب المنومة |
| Bir şişe mobilya cilası içtim ve yüksek dozda uyku hapı aldım. | Open Subtitles | تناولت علبة من طلاء الأثاث وجرعة زائدة من الحبوب المنومة. |
| Anneme bir avuç uyku hapı verir gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر برغبة في إعطاء أمي جرعة زائدة من الحبوب المنومة |
| Planına göre, yeterince şampanyayla birlikte yeterince uyku hapı alacak böylece her şeyi sona erdirme fikri kabul edilebilir bir fikir haline gelecekti. | Open Subtitles | كان يخطط لأن يشرب ما يكفي من الشامبانيا مع ما يكفي من الحبوب المنومة حتى تكون إنهاء الأمور فكرة معقولة |
| Zarfın içine bir miktar uyku hapı koydum. | Open Subtitles | لقد تضمنت عددا من الحبوب المنومة مع هذه المذكرة. |
| uyku hapı kullanmalısın. İyi gelir. | Open Subtitles | ينبغي أن تأخذي الحبوب المنومة ستشعرين بالراحة. |
| Elimde değil ama akşam için endişelenme, uyku hapı alıyorum. | Open Subtitles | اسف لهذا . لكنى لن ازعجكك ايلاً لانه لدى حبوب منومة |
| Kanıtlara göre uyku hapı ve uyşturucu vardı sizde ve kızda. | Open Subtitles | حقيقة أننا وجدنا آثار حبوب منومة و كحول في دمائك و دماء سارة |
| O enjeksiyondan sonra kendinden geçti. O zaten uyku hapı almıştı. | Open Subtitles | لقد كانت غائبة عن الوعي حين تمّ حقنها و قد تناولت حبوب منومة قبل ذلك |
| Marilyn'i aşırı uyku hapı yüzünden bilincini kaybetmiş görmek Weinstein'ı şoke etmişti. | Open Subtitles | صُدم واينشتاين عندما شاهد حال مارلين مونرو و هي غائبة عن الوعي بسبب جرعة زائدة من حبوب النوم |
| Amcası onu yüksek dozda uyku hapı almış halde bulmuş. | Open Subtitles | لقد وجده عمه فلقد تناول جرعة مضاعفة من أقراص النوم |
| Aile hekimine de uyku hapı yazdırabilirdin. | Open Subtitles | كان يمكنك الحصول على الحبوب المنوّمة من طبيبك الباطني |
| Ama ben yatmıştım. Üstelik uyku hapı da aldım. Korkarım cevabım hayır. | Open Subtitles | أنا في السرير، وقد أخذت حبة منومة لذا أخشى أني لن أقبل |
| - O çocuğa kaç tane uyku hapı verdin? | Open Subtitles | يا صاح كم اعطيته من حبوب منومه ؟ |
| Kızına uyku hapı verdiğini de iddia etti. | Open Subtitles | ولقد زعم أيضاً أنه اعطى ابنته دواءاً منوماً |
| Karım uyku hapı alıp yatağa gitmişti. | Open Subtitles | زوجتى تناولت قرص منوم و ذهبت للسرير |
| Genellikle Dr. Willis yatağa gitmeden önce bir uyku hapı alıyordu. | Open Subtitles | في العموم يأخذ الطبيب حبة نوم واحدة قبل أن يذهب إلى فراشه |
| İlk kez evine gittiğimde biraz şampanyayla uyku hapı almıştı. | Open Subtitles | عندما ذهبت لمنزلها لأول مرة شربت بعض الشامبانيا و بلعت حبتين من حبوب النوم |
| Elbette, uyku hapı aldığı için, onu uyandırmadan kolunun bir kısmını kesebilirsin. | Open Subtitles | وطبعاً يكون تناول حبوباً منومة فتستطيعين جرح ذراعه قليلاً من دون إيقاظه |