| Kurabiye satmanın uyuşturucu satmaktan daha zor olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن بيع البسكويت أصعب من بيع المخدرات |
| Oyun bahçesindeki çocuklara rahatça uyuşturucu satmaktan farksız. | Open Subtitles | من السهل بيع المخدرات إلى الأطفال في ساحة اللعب |
| Duyduğuma göre ailen uyuşturucu satmaktan tamamen vazgeçmiş. | Open Subtitles | سمعتُ أن والديكَ تركوا بيع المخدرات إلى الأبد |
| İkisi de uyuşturucu satmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | كل منهما تم اعتقاله بتهمة بيع المخدرات |
| İkisi de uyuşturucu satmaktan tutuklanmış. | Open Subtitles | كل منهما تم اعتقاله بتهمة بيع المخدرات |
| 1998'de Raymond Santana uyuşturucu satmaktan tutuklandı. Eski bir hükümlü olarak ilk suçu olması halinde alacağı suçtan daha fazla ceza aldı ve 3,5 ila 7 sene hapse çarptırıldı. | Open Subtitles | في عام 1990 تم القبض على رايموند سانتانا بتهمة بيع المخدرات بما أنه مجرم سابق فقد تم إرساله إلى السجن لمدة ثلاث سنوات و نصف إلى سبع سنوات أطول مما لو كانت جريمته الأولى |
| Nez'e uyuşturucu satmaktan vazgeçin. | Open Subtitles | - لقد انتهيتم من بيع المخدرات إلى نيز. |