| Bize El-Kaide'nin asla kadınları kullanmadığı söylenmişti. Her asalak bulunduğu ortama uyum sağlar ve evrimleşir. | Open Subtitles | لقد تم أخبارنا أن القاعدة لا تستخدم النساء أبداً كل طفيلى يتكيف مع حاملة ويتطور |
| Sahip olamayacağı şeylere artık ihtiyacı da olmasın diye duruma uyum sağlar. | Open Subtitles | يتكيف, لكي لا يحتاج إلى الأشياء التي لا يستطيع الحصول عليها. |
| Her türlü saldırıya karşı uyum sağlar ve kendini geliştirir. | Open Subtitles | يتكيف ويتطور مع كل هجمة. |
| Annem sınıf atlamıştı ve Susie, yemin ederim bu kız bir kasırgaya bile uyum sağlar. | Open Subtitles | أمي حصلت على سفر رائع وسوزي أقسم أن هذه الفتاة يمكنها التكيف بالأعاصير |
| Çocuklar inanılmaz bir şekilde uyum sağlar. | TED | الأطفال قادرون على التكيف بشكلٍ مذهلٍ. |
| Kötü adamlar her zaman uyum sağlar. | Open Subtitles | الأشرار التكيف دائما. |
| Kötü adamlar daima uyum sağlar. | Open Subtitles | إيه، الأشرار التكيف دائما. |
| Alec yapmalı. uyum sağlar. | Open Subtitles | يجب ان يكون (أليك) انه قادر على التكيف |