| Uzak gelecekte etkileşime girmek isteyeceğiniz teknolojiler yaratmaya çalışıyoruz. | TED | نحن نحاول خلق تكنولوجيا قد تودّ التفاعل معها في المستقبل البعيد. |
| İklim krizinin etkilerinin Uzak gelecekte olacağı varsayılıyordu. | TED | فالآثار الناتجة عن أزمة المناخ كان يفترض أن تكون في المستقبل البعيد. |
| ...ne de Uzak gelecekte yapılabilecekler için değil ancak şimdi yapılabilecekler için! | Open Subtitles | ولا من أجل ما يمكن عمله فى المستقبل البعيد ولكن من أجل ما يمكن عمله الآن |
| Cristal, belli bir yerde, Uzak gelecekte dedi. | Open Subtitles | كرستل قالت انه في مرحلة ما في المستقبل البعيد |
| Ve belki çok daha inanılmaz olanı teorik fizik ve matematik sayesinde Uzak gelecekte kainatın nasıl görüneceğini hesaplayabiliriz. | Open Subtitles | وربما الأكثر روعة انه استطعنا من خلال النظريات الفيزيائية والرياضية من أن نعرف ما سيكون عليه الكون في المستقبل البعيد |
| Uzak gelecekte ilk defa gözlerimi açtım. | Open Subtitles | كان يجب أن أستيقظ أولاً في المستقبل البعيد. |
| Uzak, Uzak gelecekte çok çok düzensiz bir yer olacaktır, ancak uzak, uzak geçmişte çok düzenliydi. | Open Subtitles | يبدو أن عالمنا فاقد للتوازن إلى حد بعيد، المستقبل البعيد "سيكون مكانا" مضطربا" جدا" جدا |
| Amerika'nın bugün, yarın ve Uzak gelecekte karşılaştığı tehditlerle yüzleşmesi için | Open Subtitles | ليتصدي للمخاطر التي تواجه "أمريكا" اليوم وغداً وفي المستقبل البعيد |
| Uzak gelecekte. | Open Subtitles | المستقبل البعيد. |
| Eğer diğer boyutların da var olduklarına ilişkin deneysel veriye sahip olsaydık, ve de bu diğer boyutların ne olduklarını keşfetme imkânında bulunsaydık, ve ne olduklarını anlayabilseydik... bu çok ama çok Uzak gelecekte olabilir ve bu yeni fizik kullanılarak da | Open Subtitles | {\pos(250,265)} إذا كنا على وشك العثور على أدلة ناتجة عن تجارب عن وجود أبعاد أخرى و إذا كنا قادرين على اكتشاف معنى هذه الأبعاد الأخرى و نرى كيف تكونت فربما يمكننا استغلال هذه القواعد الجديدة ... في الفيزياء في المستقبل البعيد جداً |