| O Üniversite'de onur belgeli bir öğrenciydi ama aslında saygı değer bir Koca Ayak uzmanıydı. | Open Subtitles | كانت طالبة مُبجّلة في الجامعة، لكنّها كانت في الواقع خبيرة مُخضرمة في ذو القدم الكبيرة. |
| - Kesinlikle. - Bir antika uzmanıydı. | Open Subtitles | تماماً، خبيرة في القطع الأثرية |
| Annem güzellik uzmanıydı. - Sahi mi? | Open Subtitles | أمى كانت خبيرة تجميل |
| O bir moda uzmanıydı. | Open Subtitles | وخبير في الموضه |
| O bir iletişim uzmanıydı. Donanım, yazılım, sırlar. | Open Subtitles | كان خبير إتصالات ربّما معدّات ، برامج ، أسرار |
| Abu Tarık bir işkence uzmanıydı. | Open Subtitles | كان أبو طارق أخصائي التحقيق |
| Siyah olan patlayıcı madde uzmanıydı. | Open Subtitles | والسوداء . خبيرة متفجرات |
| White Sands'de mühimmat danışmanı ve ABD kimyasal silahlar programı uzmanıydı. | Open Subtitles | و لقد كان مستشارًا للذخيرة في " الرمال البيضاء" الرمالالبيضاء=هي صواريخأمريكيةذاتمدىواسع وخبير بشؤون برنامج الأسلحة الكيماوية بأمريكا @Mokhawi189 00: 08: |
| Theodore Van de Velde bir tür semen uzmanıydı. | TED | "ثيودور فان دو فيلد" كان خبير في "السائل المنوي " نوعا ما |
| Birinci sınıf bir maden uzmanıydı. | Open Subtitles | كان خبير معادن من الطراز الأول |
| Unutma o bir mühimmat uzmanıydı. | Open Subtitles | وتذكر , لقد كان خبير متفجرات |
| Ebu Tarık işkence uzmanıydı. | Open Subtitles | كان أبو طارق أخصائي التحقيق. |